ESERLERİ ŞİİR: Terkib-i Bend-i Muallim Naci Ateşpare (1883) Şerâre (1884) Fürûzan (1885) Sümbüle (1889) Yadigâr-ı Naci ELEŞTİRİ: Muallim (1886)
Ömerin Çocukluğu-100 Temel Eser. Muallim Naci. 15,00 TL. İnce Kapak. Elips Kitapları. Sepete Ekle. Lügat-ı Naci-Küçük Boy. Muallim Naci. 65,00 TL.
MuallimNâci’nin (ö. 1893) Batı kaynaklı kelimelere de yer verilen Osmanlıca sözlüğü. Lugat-ı Nâcî, 1850’li yıllarda Müntehabât-ı Lugāt-ı Osmâniyye ile çok basit bir şekilde yayımına başlanan Osmanlıca sözlüklerin gelişmiş bir örneğidir. Türk dilinde kullanılan Arapça ve Farsça kelimelerle bu tür
Eserleri. Roman: Sergüzeşt; Öykü: Küçük Şeyler; Tiyatro: Şiir (Aslan) Mektup: İclal . Muallim Naci (1.850 – 1893) Ahmet Mithat Efendi’nin kızı ile evli olan Muallim Naci, adını Tercüman-ı Hakikat gazetesindeki yazılarıyla duyurmuştur. Eski-yeni tartışmalarında eskiyi savunmuştur. Mecmua-i Muallim dergisini
Aruzu kullanmasına karşın dil sadedir. Sanatçının “Lügat-i Naci” adlı bir sözcüğü de vardır. Edebiyatımızda köyü konu alan ilk şiir yani ilk köy şiiri “Köylü Kızların Şarkısı” Muallim Naci ‘ye aittir. Eserleri: Ateşpare, Şerare, Füruzan ( şiir ); Demdeme (eleştiri) Etiketler:
cash. Asıl adı Ömer olan şair ve yazar olarak ön plana çıkan Muallim Naci, 1850'de İstanbul'un Saraçhanebaşı semtinde dünyaya gelir. İlköğrenimini İstanbul'da tamamlar. Çok küçük yaşta babasını kaybeder. Varna'da bulunan dayısının yanına gider. Düzenli bir öğrenim görmediği için bunu özel derslerle kapatmaya çalışır. Bu esnada Arapça ve Farsça öğrenir. Muallim Naci, Varna Rüştiyesi'nde öğretmenlik yaparak çalışma hayatına başlar. Kendisine mahlas olarak "Naci" adını seçer. Şiir türü ile ilgili bazı denemelere girişir. Mehmet Sait Paşa ile tanıştıktan sonra öğretmenlik mesleğinden ayrılıp paşanın özel kâtibi olur. 1881'de padişah ile gittiği Sakız Adası'nda üç yıl kalır. Burada kaleme aldığı şiirleri ona büyük ün kazandırır. Muallim Naci, 1883'te İstanbul'a döner. Hariciye Nezareti'nde çalışmaya başlar. Memurluk hayatından kısa bir süreliğine çekilip gazeteciliğe başlar. Tercüman-ı Hakikat gazetesinde edebiyat sayfalarını yönetir. Ahmet Mithat Efendi'nin kızı Mediha Hanım ile bu dönemde evlenir. Ahmet Mithat'ın önerisiyle Fransızca öğrenmeye başlar. Fransızcadan yaptığı tercümeler ona büyük ün kazandırır. Muallim Naci, 1883'te ilk şiir kitabı olan "Ateşpare"yi İstanbul'da yayımladı. Eserde, yeni teknikler kullanılarak yazdığı şiirleri yer aldı. 1884'te ise gazel, şarkı, kıt'a, rubai gibi divan tarzında kaleme aldığı şiirlerini topladığı "Şerrare" ismindeki kitabını yayımladı. Ahmet Mithat'ın yeni edebiyatı savunan Recaizade'nin yazılarını gazetede yayımlatması Muallim Naci'nin gazeteden ayrılmasına neden oldu. Muallim Naci, "Füruzan" ve "Sünbüle" isminde iki şiir kitabı daha yayımladı. Hatıralarını topladığı "Ömer'in Çocukluğu" eserini de bu dönemde yayımladı. Muallim Naci sonrasında Galatasaray Lisesi ve Mekteb-i Hukukta dil ve edebiyat ile ilgili dersler verdi. Tevfik Fikret ve Mehmet Akif Ersoy başta olmak üzere birçok öğrenci yetiştirdi. Muallim Naci, 1887-1888 yılları arasında toplam 58 sayı olarak yayımlanan "Mecmua-i Muallim" ismindeki haftalık dergiyi çıkardı. 1891'de "Lügat-i Naci" eseri üzerinde çalışmaya başladı. Ömrünün son yıllarında manzum olarak yazdığı "Gazi Ertuğrul Bey" destanı ona büyük ün kazandırdı. Eserde Ertuğrul Gazi'nin Anadolu'daki mücadelelerini anlattı. Destanda geçen "Türküm" kelimesi, onu Türk sözcüğünü kullanan ilk şair yapar. Bu sebeple II. Abdülhamit tarafından ödüllendirilir. Muallim Naci, bir gezi esnasında aniden rahatsızlanır. Bütün çabalara rağmen kurtarılamayarak 1893'te İstanbul'da ölür. Naaşı, II. Mahmut haziresine Kişiliği Tanzimat II. Dönem sanatçısı olan Muallim Naci, Tanzimatçılarla aynı dönemde yaşamasına karşın sanat anlayışı bakımından onlardan ayrılır. Aldığı medrese kültürü onu eski edebiyat taraftarı biri haline getirir. Muallim Naci, Tanzimat Edebiyatı'nda eski şiirin temsilcisi olarak eski edebiyat geleneğini sürdüren kişi olarak bilinir. Eski-yeni tartışmasını başlatarak uzun yıllar isminden söz ettirmeyi başarır. Muallim Naci, eski şiirin bağlarından kopmadan yenileşmeyi savunur. Eski ile yeni arasında bir denge kurmaya çalışır. Muallim Naci, Osmanlıcayı ayrı bir dil olarak görür fakat Türkçeyi Osmanlıcadan ayırmaz. Dilde Türkçülüğün savunucuları arasında yer alır. Abdülhak Hamit Tarhan'ı örnek alan Muallim Naci, Mehmet Akif, Tevfik Fikret ve Yahya Kemal üzerinde oldukça etkili olur. Ayrıca Servetifünun sanatçılarını etkiler. Recaizade Mahmut Ekrem ile "uyak, göz içindir" düşüncesi etrafında girdiği tartışmalar edebiyatımıza önemli eserler kazandırır. Muallim Naci, "göz için uyak" anlayışını savunur. Muallim Naci, Recaizade Mahmut Ekrem ile ciddi görüş ayrılığına düşer. Ekrem'in "Zemzeme" eserindeki eleştirilerine "Demdeme" isimli yazılarıyla cevap verir. Bu tartışmaya "abes-muktebes" tartışması da denir. Eski şiir taraftarı olmasına rağmen Batılı şiir tarzında da önemli örnekler verir. Eski şiire olan sevgisi "Ateşpare", "Şerare" ve "Füruzan" eserlerinde görülür. Muallim Naci, Halk Edebiyatı nazım biçimlerinden de faydalanır. Muallim Naci, şiirlerinde konuyu genişletir. Tabiat tasvirlerine önem verir. Şiirlerinde gurbet, doğa, yalnızlık, karamsarlık ve milli duyguları işler. Eserlerinde sade, açık, anlaşılır bir dil tercih eder. Halk dilinde kullanılmayan kelimeleri sadece ahenk yaratmak amacıyla seçip kullanır. Dilde sadeleşme çalışmalarını savunur ve bu konuda büyük çaba sarf eder. Aruzu Türkçeye kusursuz uygulayan Muallim Naci, hece ölçüsüyle de şiirler kaleme alır. Köyden söz eden ilk şiir olan "Köylü Kızların Şarkısı" şiirini yazar. Victor Hugo, Prudhomme, Musset ve Emile Zola'dan Türkçeye çeviriler yapar. Muallim Naci, edebiyat tarihi ve sözlük çalışmalarıyla da ilgilenir. Yazdığı denemeler yazın hayatımıza renk katar. "Ateşpâre", Naci'nin İstanbul'da yayımlanan ilk şiir kitabıdır. Muallim Naci'nin yeni teknikle yazdığı şiirlerini barındırır. Eser, Naci'nin şiir kitapları içinde en hacimlisi olup Muallim Naci'ye büyük şöhret kazandırır. "Şerare", Muallim Naci'nin gazel, şarkı, kıt'a, rubai gibi divan tarzındaki şiirlerini topladığı kitabıdır. Sanatsal özellikleriyle öne çıkar. "Fürüzan", Muallim Naci'nin gerek konu gerekse şekil yönünden eski tarzda yazılan şiirlerini kapsar. "Sünbüle", iki bölümden oluşur. Kitabın ilk bölümünde eski tarzda yazılan şiirler bulunur. "Yadigâr-ı Naci", Muallim Naci'nin ölümünden sonra yakın dostu Şeyh Vasfi eliyle yazarın kitaplarda olmayan bazı şiirlerini içeren kitabıdır. "Yazmış Bulundum", Muallim Naci'nin eleştiri türünde kaleme aldığı eseridir. Yapıt, Muallim Naci'nin "Tercüman-ı Hakikat"e yolladığı on dört mektup ve bu mektupların cevaplarından meydana gelir. "Demdeme", Naci'nin eleştiri türündeki eseridir. Recaizade'nin Naci'yi küçük düşürücü yazılarına karşın çok sert bir üslupla kaleme aldığı cevap niteliğindeki eleştiri türündeki yapıtıdır. "Ömer'in Çocukluğu", Muallim Naci'nin hatıralarını anlattığı anı türündeki yapıtıdır. "İstilahat-ı Edebiyye", Muallim Naci'nin sözlük tarzında yazdığı eseridir. Eserde Naci, Divan Edebiyatı'nın şiir ve yazınını, belagat kaidelerini ve edebi sanatlarını oldukça güzel bir şekilde açıklar. Eserleri Şiir Ateşpâre Füruzân Şerâre Yadigârı Naci Sünbüle Eleştiri Demdeme Yazmış Bulundum Anı Ömer'in Çocukluğu Sözlük Lügat-i Naci İstilahat-ı Edebiyye Ayrıca bakınız Tanzimat Edebiyatı Hazırlık Dönemi Tanzimat Edebiyatı I. Dönem ve Özellikleri Tanzimat Edebiyatı II. Dönem ve Özellikleri Tanzimat Edebiyatı I. Dönem Sanatçıları Tanzimat Edebiyatı II. Dönem Sanatçıları Ayrıca bakınız
Muallim Naci'nin En Güzel Sözleri Muallim Naci, Türk Edebiyatı’nın en önemli yazarlarından biridir. Bu yazımızda güzel sözler ve özlü sözler kategorisinde yer alan Muallim Naci’nin en güzel sözlerini bir araya getirdik. Demdeme ve Ömer’in çocukluğu gibi eserleriyle bilinen Muallim Naci’nin kitaplarında yer alan en güzel Muallim Naci sözleri sizleri derinden etkileyecek. En anlamlı Muallim Naci sözlerini sosyal medya sayfalarınızdan sevdiklerinizle paylaşabilirsiniz. Muallim Naci'nin en anlamlı ve etkileyici 5 sözü; 1. Bir felakete uğrayanı, en çok onun kederini paylaşan ağlatır. 2. Felakete uğramış bir insanı en fazla dert ortağı ağlatır. 3. Ah! İnsan böyle düşüncesiz olmasa da, herkes hep birbirine iyilik etse, ne güzel olacak! 4. Ah, insan böyle gafil olmasa da daima herkese iyilik etse ne kadar kazanacak! 5. Bir felaketzedeyi en fazla, teselli eden ağlatır. Muallim Naci'nin En Güzel Sözleri Böyle zatlara "baba dostu" derler. Babaları vefat etmiş oğullar bunları garip ve hüzünlü bir duygu ile severler. Manevî amca tanırlar. "Felakete uğramış bir insanı en fazla dert ortağı ağlatır." Kendi işinizi kendiniz görün. Allah yardım eder, merak etmeyin. Bir felaketzedeyi, en fazla, derdini dert edinen ağlatır. Bir felakete uğrayanı, en çok onun kederini paylaşan ağlatır. Ey aşk bildiğin gibi yak yık derunumu. Bir damla gözyaşı, ebedi saadetin vesilesi olabilir. Mutlu sayılmasın mı o insan ki, ölümü aynı milliyetten olmayan insanları bile etkiler. Bir felâkete uğrayan insanı, en çok dert ortağı ağlatırmış. Aynı cinsten olmayanın dostluğu onun ruhuna acı bir azabdır. Diyorlar ki, bir damla gözyaşı sonsuz mutluluk sebebi olabilir. İnsanın halinin defteri dostlarıdır. Bir adamın akıllı olduğu, darlık vaktinde sabredici, genişlik hâlinde mütevazı, her işte ihtiyatlı ve Hakk'ı isteyici olmasından bilinir. Gözlerin sarışınlıklar verir akşamlarıma. Alçalır elbet haddinden fazla yükselen. O küçük ev, bir büyük mutluluk yeri hâlindedir. "Oradan beni baktırmamalıydılar. Maksatları beni avutmak değil miydi?" Muallim Naci'nin Eserlerinden Alıntılar Ceza suçun cinsindendir. Şirin için ah eyledi bu kühda Ferhad, Mecnun dahi Leyla için etti nice feryad. "Bu hatıraları niçin yazdığımı sorsalar belki de hiçbir cevap vermeye lüzum görmem. Arzu ettim, yazdım. Diyelim bu da bir nevi çocukluktur" Bütün bütün kitapsız vakit geçirmek istemezdim. Diyorlar ki bir damla göz yaşı ebedi saadet sebebi olabilir. Çektiğin derdi gamı bilmez idim ben evvel, acıdım şimdi sana vah gönül vah gönül. Allah'ı seversen beni söyletme gamım var. Dünyada kimseye muhtaç olmamak kadar mutluluk olamayacağına inandığından işleriyle meşgul olmayı pek sever. Bigane çıktı hayf benim yar sandığım. Bir insan çevresinde sevilen sayılan bir kişi ise o insanın yokluğu aynı milletten olmayanları da üzer. Bir felakete uğrayanı, en çok onun kederini paylaşan ağlatır. Şu ağaya ne dersiniz? İnsaniyetli adam değil miymiş!.. Susmadı. İnsaniyetsiz adam değil miymiş? Yardıma koşmadı. "Hoca Efendi, beni yaklaşık üç sene zarfında iki defa falakaya yatırdı. Ayaklarıma üçer değnek vurdu. Vurduğu yerde gül bittiğini görmedim, fakat hiç şüphesiz utanç ve ıstıraptan çehrem gülgùn olmuştu." Dünyada en iyi mutluluğun,kimseye muhtaç olmamak ile mümkün olduğuna inandığından,işleriyle uğraşmayı pek severdi. Muallim Naci Kimdir? Muallim Naci’nin Hayatı ve Eserleri Doğumu 1850 İstanbul, Ölümü 13 Nisan 1893 İstanbul Tanzimat Dönemi’nin en önemli şair ve yazarlarından biridir. Asıl adı Ömer’dir. 7 yaşındayken babasını kaybetmiştir. Varna’ya dayısının yanına gönderildi. İlk şiirlerini “Naci” lakabıyla 1867’den başlayarak yazdı. Muallim Naci, 13 Nisan 1893 günü kalp krizi sonucu hayatını kaybetmiştir. Muallim Naci’nin Şiir Kitapları Ateş-pâre Şerâre Füruzân Sünbüle Yadigâr-ı Nâci Terkîb-i Bend Mirât-ı Bedâyî Muallim Naci’nin Manzum Destanları Gazi Ertuğrul Bey Musa Bin Ebu’l Gazan yahut Hamiyyet Muallim Naci’nin Romanları Mehmed Muzaffer Mecmuası Muallim Naci’nin Tiyatroları Heder Muallim Naci’nin Mektupları Yazmış Bulundum İntikad Muhaberât ve Muhaverât Muallim Naci’nin Hatıra Kitabı Ömer’in Çocukluğu Muallim Naci’nin Eleştiri Kitabı Demdeme Muallim Naci’nin Denemeleri Lügat-i Nacî Kamus-i Osmanî Edebiyat-İnceleme Araştırma lstılahât-ı Edebîyye
Muallim Naci 1850- 1893 Tanzimat devri şair ve edebiyatçılarından. Dil, edebiyat, edebiyat tarihi çalışmaları, tenkit ve tercüme sahalarında Tanzimat döneminin şöhret kazanmış yazarlarından birisidir. Annesi, 1829 Türk-Rus Savaşı sırasında göç ederek İstanbul’a yerleşen Fatma Zehra Hanım, babası Ali Bey’dir. Ailesinin üçüncü çocuğu olarak 1850 yılında doğdu. Tahsiline Fevziye Mektebi’nde başladı, Kur’an-ı Kerim’i ezberledi, kardeşiyle birlikte din bilgilerini öğrendi. Varna’da kalaycılık yapan dayısı Ahmed Ağa, bir sene sonra babasının vefat etmesiyle Naci ve annesinin oraya yerleşmelerini temin etti. O tarihlerde daha Varna sancağında rüşdiyelerin açılmamış olmasına rağmen, Naci, yarım kalan tahsilini, Hafız Mahmud Efendi’yle okuduğu Gülistan, Hafız Divanı kitapları, Kavalalı Hüseyin Hoca’dan aldığı Telhis, Arapça, Komyono Efendiden aldığı Fransızca, Abdülhakim Efendi’den aldığı hat dersleriyle devam ettirdi. Varna Rüşdiyesinin açılmasından sonra muallim-i saniliğe tayin edilen Muallim Naci, böylece edebiyat hayatına atıldı. Bundan birkaç sene öncesine ait şiirleri de bulunmasına rağmen, yayınlanan ilk yazıları Rusçuk Tuna gazetesinde basılan, okumanın faydalarını anlatan fıkralarıdır. Bunlardan birisi aynı zamanda İstanbul’da çıkan Basiret gazetesinde de yayınlandı. Yine bu yıllarda gelişen bir özelliği de her fırsatta, tarih düşen mısralar yazmasıdır. Naci, Varna mutasarrıflığından ayrılarak Tulçı’ya tayin edilen Kürt Said Paşa'ya katiplik yapmak üzere buraya gitti. 1877-1878 Türk-Rus savaşı sonrasında yine bu paşayla birlikte Osmanlı Pazarı ve daha sonra da Tırnova’ya geçti. Said Paşa’nın İstanbul’a taşınması üzerine Naci de annesiyle buraya gelerek Cibali’ye yerleşti. Bundan birkaç yıl sonra yine Said Paşayla Yenişehir’e gitti. Yenişehir’de yazdığı güzellik şiirleri ve diğer eserleri ile Mehmet Kemaleddin ve Avni Bey’in takdirlerini kazandı. Aynı zamanda Cinayet Mahkemesi Katipliği de yaptı, ancak bu meslekten hoşlanmayarak İstanbul’a döndü. Yenişehir’de bulunurken Siirt mutasarrıflığı yapan Said Paşa’nın Anadolu müfettişi olmasıyla, Naci de tekrar onunla seyahat etmeye başladı. Yolculuğu sırasında “Dicle”, “Şam-ı gariban”, “Nusaybin civarında bir vadi” şiirlerini yazdı. 1881’de, yine Said Paşa ile Sakız’a gitti, burada gördüğü büyük bir zelzeleden ilham alarak “Feryad”, “Mehtab”, “Sakız’da Bir Harabede Bir Sevda-zede”, “Kebister” ve “Serzeniş” şiirlerini kaleme aldı. Bu şiirler ve Tercüman-ı Hakikat’de imzasız veya çeşitli müstear isimlerle yayınlanan şiirleriyle bir noktada edebi şahsiyetini kazandı. Kişiliğini en çok etkileyen Celaleddin-i Rumi ve onun Mesnevi’sidir. Naci’nin Sakız’daki seneleri hayatının en sıkıcı ve bezgin noktalarından biridir. Burada yazdığı ve hayatının manasızlığını, basitliğini anlatmış olduğu, başlıksız, “Nedir o nevha şu viranenin civarında” mısraıyla başlayan şiiri bunun en güzel ifadesidir. Bir süre sonra Tercüman-ı Hakikat’ten ayrılan Naci, Saadet ve Mürüvvet gazeteleri ile İmdad-ül-Midad mecmuasında çalıştı. Mekteb-i Sultani ile Mülkiye ve Mekteb-i Hukukta hocalık da yaptı. Bir ara Recaizade Ekrem ve Abdülhak Hamid ile gazete sütunlarında karşılıklı tartıştılar. 1887’den itibaren edebiyat ve edebiyat tarihi üzerindeki çalışmaları Mehmet Muzaffer mecmuasında yayınlandı. Naci’nin en verimli çağı bu yıllardır. 1893’te İstanbul’da vefat eden Naci, Sultan Mahmud Türbesine defnolundu. Sanatı ve şahsiyeti Naci edebiyatta eskiye bağlı, ancak yeniye karşı olmayan bir simadır. Şiir dışındaki eserleri lisan, edebiyat, edebiyat tarihi, tenkid ve tercüme alanlarındadır. Gerçek şahsiyetini 35 yaşlarındayken bulmuştur. Naci, Tanzimat devrindeki arayışların içinde edebi, resmi nesrin en açık, sade, düzgün örneklerini ortaya koymuştur. Nesir dalında çok fazla eser vermiştir. Bunların önemlileri Sünbüle’nin üçüncü bölümü olan Ömer’in Çocukluğu isminin verildiği bir kitapta toplanmıştır. Naci’nin çok kitap yayınlamasının sebebi, fakir olması ve geçimini bu yolla temin etmek zorunda kalmasıdır. Şiirde ise hakikat ve tabiiliğe bağlı, hayal ve mübalağaya açık, divan edebiyatı şairlerinin şiire hakimliğinden örnek alınan, garp edebiyatından da faydalanılan bir yol takip etmiştir. Ancak bilinen 440 manzumesinin sadece 35’i garp nazım şekilleriyledir. Diğerlerinde divan edebiyatı şekillerini kullanan Naci, bu edebiyatı hakkıyla tatbik edebilen, mazmunları ustalıkla kullanabilen ve bu alanda düzgün eserler verebilen tek tanzimat şairidir. Naci, zamanındaki şairler gibi yeni şiirin rüzgarına kapılmayıp, daha çok eski şiirle ilgilenmiştir. Bu tutumu Recaizade Mahmud Ekrem’in şiddetli tenkitlerine yol açmıştı. Naci bu tenkitlere Demdeme başlığını verdiği yazılarıyla karşılık verdi. Böylece aralarında şiddetli bir edebi tartışma başladı. Her iki şair de daha çok bu yönleriyle tanınırlar. Aruzu ustaca kullanabilen Naci, eski şiir tarafında görülürse de, yeni şiire karşı olduğu söylenemez. O yeni şiire değil, eski şiir muhalifliğine karşıdır. Tercümeleriyse eserin aslını, aynen tercümesini ve açıklamalarını ihtiva eden üçer bölümden müteşekkildir. Naci’nin Hugo, Prodhomme ve Parny’den yaptığı manzum tercümeler, kendilerinin yeni akımlar ortaya koyduklarını iddia eden bazı Tanzimat yazar ve şairlerinin ona karşı cephe almalarına yol açmıştır. Bunun sebebi Naci’nin onların birer kopyeci olduklarını söylemesi, vezin, edebi kaideler, üslup ve lisanda yaptıkları hataları ortaya çıkarmasıdır. İkinci Abdülhamit Han’a takdim ettiği Ertuğrul Bey Gazi eserinin beğenilmesi üzerine Osmanlı Tarihini yazmakla vazifelendirilmiş ancak ömrü buna yetmemiştir. Aynı zamanda usta bir hattat olan Naci’nin bu alanda birçok eseri ve bir Kur’an-ı Kerim yazması vardır. ESERLERİ Ateşpare 1883, Şerare 1884, Sünbüle 1890, Yadigar-ı Naci 1896, Demdeme 1887, Yazmış Bulundum 1883, Muallim 1886, Ömer’in Çocukluğu, Talim-i Kıraat Ders Kitabı, Osmanlı Şiirleri On üç şairin hayatı ve şiirleri, Esami 850 İslam büyüğünün ansiklopedik olarak anlatılışı.
Muallim Naci Kimdir? Muallim Naci d. 1849 İstanbul – ö. 12 Nisan 1893 eski nazmın tekniğini iyi derecede bilen; eleştiri, lügat, edebiyat tarihi çalışmaları yapan ve günümüze kadar 19 adet eseri bulunan şair, yazar ve öğretmendir. Yazarın asıl adı Ömer’dir. Babası saraç ustası Ali Bey, annesi, muhacir ailesinin kızı olan Fatma Zehra Hanım’dır. Muallim Naci, ilköğrenimine Fatih’te Feyziye Mektebi’nde başlamıştır. Muallim Naci 7 yaşında iken babası vefat etmiştir. Bu sebeple annesi ve abisi ile birlikte Varna’ya dayısının yanına yerleşmiştir. Yazar, Varna’da Mahalle Mektebinde sülüs yazısını öğrenmiştir. Muallim Naci, Hulusi mahlasıyla sülüs levhalar ve bir mushaf yazmıştır. Bu sırada Arapça ve Farsça dersleri almıştır. Varna’da Rüşdiye Mektebinde ikinci muallimliğe getirilmiştir. Çalıştığı süreçte aruz dersleri almış, bazı şiir denemeleri yapmış, Fransızca öğrenmiştir. Muallim Naci Eserleri Nelerdir? Muallim Naci, 45 adet eser yazmıştır. Muallim Naci’nin yazdığı eserler aşağıda listelenmiştir Lugat-ı Nâcî Osmanlı Türkçesi cep lügatıdır. Ömer’in Çocukluğu Mûsâ b. Ebü’l-Gāzân yahud Hamiyyet Terkîb-i Bend-i Muallim Nâcî Muallim Naci, Varno Rüştiyesinde ikinci muallimken yayımlanan eser, Bağdatlı Ruhi ve Ziya Paşa örneği ile ilişkilendirilmiştir. Âteşpâre Muallim Naci’nin İstanbul’da yayımlanan ilk şiir kitabıdır. Yeni teknikle yazdığı şiirlerini toplamıştır. Şiir kitapları içinde en hacimlisi olup, ilginç yanları en fazla olan kitabıdır. Muallim Naci, şöhretini bu eserle yakalar. Şerâre Muallim Naci’nin gazel, şarkı, kıt’a, rubai ve benzeri divan tarzındaki şiirlerinin toplandığı kitabıdır. Yazar, bu kitabı için “Şerarem edebiyat göğünde dolaşıp duran Ateşparemin peykidir.” der. Fürûzan Konu ve şekil yönünden eski tarzda yazılan şiirleri toplanmıştır. Sünbüle İki bölümden meydana gelen kitabın birinci bölümünde eski tarzda yazılan şiirler yer alır. Zâtü’n-Nitâkayn yahud İbnü’z Zübeyr Mir’ât-ı Bedâyi Yâdigâr-ı Nâcî Muallim Demdeme Recaizade Mahmut Ekrem’in Muallim Naci’ye yazdığı eleştiri yazısı olan Üçüncü Zemzeme Mukaddimesi ve Takdir-i Elhan’ına karşılık Saadet gazetesinde yayımlanan yazıların bir araya getirilmiş şeklidir. Mîzan Gazetesi ile Aleyhinde Neşrolunan Bazı Fıkarâta Karşı Muallim Nâci Efendi Tarafından Yazılan Müdâfaanâmedir Istılâhât-ı Edebiyye Divan şiir ve edebiyatının belagat dersi niteliğinde açıklayıp inceleyen bir kitaptır. Çocuklar İçin Lugat Kitabı Osmanlı Şairleri Esâmî Müslüman şahsiyetler hakkında yazılmış bir ansiklopedik eserdir. Şöyle Böyle Yazmış Bulundum Mektuplarım İntikad Muhaberat ve Muhaverat Medrese Hatıraları Yadigar-ı Avni Hurde-füruş Saib’de Söz Sanihatü’l – Arab Emsal-i Ali Sanihatü’l Acem Hikemü’r – Rifai Hulasatü’l – İhlas Mütercem Ubeydiyye Numune-i Sühan Thérèse Raquin İnşa ve İnşad Heder Muallim Naci’nin ölümünden sonra yayımlanmış iki perdelik bir oyundur. Trajedi türünde yazılmıştır. İ’caz-ı Kur’an Muamma’yı lâhî yahud Bâzı Süver-i Kur’âniyye’nin Evâilindeki Hurûf-ı Teheccî Nevadirü’l – Ekabir Mehmed Muzaffer Mecmuası Târîh-i Selâtîn-i Âl-i Osmân Aruz Numûnesi Necm-i Saâdet Muallim Naci Kaç Tane Şiir Yazmıştır? Muallim Naci, 6 adet şiir kitabı yazmıştır. Muallim Naci Şiirleri ve Manzum Hikayeleri Mûsâ b. Ebü’l-Gāzân yahud Hamiyyet Terkîb-i Bend-i Muallim Nâcî Muallim Naci, Varno Rüştiyesinde ikinci muallimken yayımlanan eser, Bağdatlı Ruhi ve Ziya Paşa örneği ile ilişkilendirilmiştir. Âteşpâre Muallim Naci’nin İstanbul’da yayımlanan ilk şiir kitabıdır. Yeni teknikle yazdığı şiirlerini toplamıştır. Şiir kitapları içinde en hacimlisi olup, ilginç yanları en fazla olan kitabıdır. Muallim Naci, şöhretini bu eserle yakalar. Şerâre Muallim Naci’nin gazel, şarkı, kıt’a, rubai ve benzeri divan tarzındaki şiirlerinin toplandığı kitabıdır. Yazar, bu kitabı için “Şerarem edebiyat göğünde dolaşıp duran Ateşparemin peykidir.” der. Fürûzan Konu ve şekil yönünden eski tarzda yazılan şiirleri toplanmıştır. Sünbüle İki bölümden meydana gelen kitabın birinci bölümünde eski tarzda yazılan şiirler yer alır. Zâtü’n-Nitâkayn yahud İbnü’z Zübeyr Mir’ât-ı Bedâyi Yâdigâr-ı Nâcî Muallim Naci Eleştirileri Muallim Demdeme Recaizade Mahmut Ekrem’in Muallim Naci’ye yazdığı eleştiri yazısı olan Üçüncü Zemzeme Mukaddimesi ve Takdir-i Elhan’ına karşılık Saadet gazetesinde yayımlanan yazıların bir araya getirilmiş şeklidir. Mîzan Gazetesi ile Aleyhinde Neşrolunan Bazı Fıkarâta Karşı Muallim Nâci Efendi Tarafından Yazılan Müdâfaanâmedir Istılâhât-ı Edebiyye Divan şiir ve edebiyatının belagat dersi niteliğinde açıklayıp inceleyen bir kitaptır. Muallim Naci Anıları Ömer’in Çocukluğu Medrese Hatıraları Yadigar-ı Avni Muallim Naci Mektupları Şöyle Böyle Yazmış Bulundum Mektuplarım İntikad Muhaberat ve Muhaverat Muallim Naci Tercümeleri Hurde-füruş Saib’de Söz Sanihatü’l – Arab Emsal-i Ali Sanihatü’l Acem Hikemü’r – Rifai Hulasatü’l – İhlas Mütercem Ubeydiyye Numune-i Sühan Thérèse Raquin İnşa ve İnşad Muallim Naci Tiyatro Oyunları Heder Muallim Naci’nin ölümünden sonra yayımlanmış iki perdelik bir oyundur. Trajedi türünde yazılmıştır. Diğer Eserleri İ’caz-ı Kur’an Muamma’yı lâhî yahud Bâzı Süver-i Kur’âniyye’nin Evâilindeki Hurûf-ı Teheccî Nevadirü’l – Ekabir Mehmed Muzaffer Mecmuası Târîh-i Selâtîn-i Âl-i Osmân Aruz Numûnesi Necm-i Saadet Muallim Naci’nin En İyi Şiiri Hangisidir? Muallim Naci’nin en sevilen şiirleri Kuzu, Dicle, Kebuter, Şam-ı Gariban ve Köylü Kızlarının Şarkısı’dır. Muallim Naci’nin İlk Şiiri Hangisidir? Muallim Naci dönemin önemli gazetelerinden biri olan Tercüman-ı Hakikat’e gönderdiği şiir ve yazılarla ilk şiirlerini yazmaya başlamıştır. Muallim Naci Şiirlerinin Özellikleri Nelerdir? Muallim Naci’nin şiirlerinin özellikleri aşağıda listelenmiştir Muallim Naci’nin şiirlerinde şiir en sanatlı sözdür. Muallim Naci’nin şiirlerinde eski ve yeni olmak üzere iki taraf bulunmaktadır. Muallim Naci aruzu konuşma diline uygulamıştır. Muallim Naci aruzu Türkçeye en iyi uygulayan yazarlardır. Muallim Naci şiirin konusunu genişletmiştir. Muallim Naci’nin şiirleri dönemin yazarlarına göre sade bir dilde yazılmıştır. Muallim Naci, göz için kafiye anlayışını savunmuştur. Muallim Naci Şiirlerinde Hangi Ölçüyü Kullanmıştır? Muallim Naci şiirlerinde aruz ölçüsünü kullanmıştır. Muallim Naci’nin Köylü Kızlarının Şarkısı şiiri hece ölçüsü ile yazmıştır. Muallim Naci Şiirlerinde Hangi Kafiyeyi Kullanmıştır? Muallim Naci şiirlerinde göz için kafiye anlayışını savunmuştur. Kebuter, Münacat gibi şiirleri göz için kafiye anlayışı ile yazılmıştır. Şiirdeki eski-yeni mücadelesinin 1885-1893 arasındaki en şiddetli döneminde eski edebiyat savunucusu olarak bulunmuştur. Recaizade Mahmut Ekrem’in üç cilt halinde yazdığı Zemzeme isimli şiir kitabına yazdığı önsözler üzerine Muallim Naci Demdeme isimli eseri yazmıştır. Muallim Naci ve Mecmua-i Muallim Muallim Naci, 12 Ekim 1887 – 15 Kasım 1888 tarihleri arasında toplam 58 sayı yayımlanan Mecmua-i Muallim dergisini tek başına çıkartmıştır. Mecmua-i Muallim dergisi, düzenli bir şekilde her hafta dört yaprak yayımlanmıştır. Muallim Naci, dergide daha çok eski Türk edebiyatına dair makaleler ve şiir alıntıları Nâci’nin “Nümûne-i İntihâb” başlığıyla divan şairlerini tanıttığı ve eserlerinden örnekler verdiği yazı serisi Mecmua-i Muallim dergisinde dikkat çeken bölümler arasındadır. Muallim Naci Hangi Edebiyat Akımından Etkilenmiştir? Muallim Naci, eski edebiyata bağlı bulunan başyazarlardandır. Ancak yeni edebiyatın örnek aldığı Fransız edebiyatına yabancı kalmamıştır. Şiirlerinde eski ve yeni olarak iki ayrım bulunmaktadır. Şair, bilinçli olarak eskiyi yaşatma gayretini güder. Yeni tarzdaki şiirlerinde ise, yeniliğe yabancı kalmadığını ve bu doğrultuda başarılı eserler meydana getirebildiğini gösterir. Batı medeniyetinin inkâr ve ihmâl edilemeyeceğini anlamış ve Fransızcayı öğrendikten sonra Fransız edebiyatından çeviriler yapmıştır. Muallim Naci, nesirde kendi devrinde büyük bir yenilik sayılabilecek ölçüde sade bir dil kullanmıştır. Muallim Naci, şiirlerinin çoğunu kusursuz bir aruzla söylemiş ve bugün “Türk aruzu” olarak nitelenebilecek aruz anlayışının öncülerinden olmuştur. Muallim Naci Hangi Dönem Yazarıdır? Muallim Naci, Tanzimat dönemi yazarıdır. 1860’da Tercüman-ı Ahval gazetesinin çıkmasıyla başlayan, batı kültürüne yönelerek yazınsal türlerini benimsemeyi amaçlayan edebiyat yönelimidir. Muallim Naci Neyi Savunur? Muallim Naci şiirlerinde göz için kafiye anlayışını savunmuştur. Şiirdeki eski-yeni mücadelesinin 1885-1893 arasındaki en şiddetli döneminde eski edebiyat savunucusu olarak bulunmuştur. Recaizade Mahmut Ekrem’in üç cilt halinde yazdığı Zemzeme isimli şiir kitabına yazdığı ön sözler üzerine Muallim Naci Demdeme isimli eseri yazmıştır. Ancak cevabı edep dışı bulunarak hükümetin müdahalesiyle durdurulmuştur. Muallim Naci’nin Tercüman-ı Hakikat Gazetesindeki Görevi Muallim Naci, Ahmet Mithat Efendi’nin isteği üzerine Tercümân-ı Hakîkat’in edebî kısmını yönetmeye başlamıştır. Tercüman-ı Hakikat’te yazdığı şiirler, Fransızca’dan yaptığı çeviriler şairi kısa sürede meşhur etmiştir. 29 Ağustos 1885 yılında görevinden ayrılmıştır. Muallim Naci Kimlerden Etkilenmiştir? Muallim Naci, Ahmet Mithat Efendi’den etkilenmiştir. Ahmet Mithat Mithat Efendi’nin isteği üzerine Tercüman-ı Hakikat gazetesinin edebi sütununu yönetmiştir. Muallim Naci’nin Edebiyat için Önemi Nedir? Muallim Naci, divan edebiyatı anlayışını savunmuş, eski edebiyat ile yeni edebiyat mücadelelerinde eski edebiyat taraftarlarının lideri olmuştur. Aruzu konuşma diline uygulamıştır. Ayrıca aruzu Türkçeye çok iyi derecede uygulamıştır. Edebiyatımızda köyü anlatan ilk şiiri olan Köylü Kızların şarkısı Muallim Naci'ye aittir. Eserlerinde “Türk” sözcüğünü kullanan şair, şiirde “Türküm” ifadesini kullanan ilk şair olmuştur. Muallim Naci’nin Sanat Anlayışı Nedir? Muallim Naci, Tanzimat edebiyatı yazarları ile aynı dönemde yaşamasına rağmen sanat anlayışı bakımından Tanzimat yazarlarından ayrılır. Eski şiirin temsilcisi olarak tanınmasına rağmen Batılı şiir tarzında başarılı örnekler yazmıştır. Muallim Naci’nin sanat anlayışı, şiirlerindemedrese kültürünün etkisiyle Divan edebiyatı anlayışını savunan, Divan edebiyatına Batılı bir görüşle ilk dönüşü yapan ve şiirin konusunu geliştiren bir anlayıştır. Ayrıca Muallim Naci,Türk edebiyatında eski-yeni tartışmasında eski edebiyat tarafının lideri ve savunucusu olmuştur. Gelenekçi şiir anlayışının temsilcisidir. Muallim Naci ve Eski - Yeni Tartışması Muallim Naci, şiirdeki eski-yeni mücadelesinin 1885-1893 arasındaki en şiddetli döneminde eski edebiyat savunucusu olarak bulunmuştur. Recaizade Mahmut Ekrem’in üç cilt halinde yazdığı Zemzeme isimli şiir kitabına yazdığı ön sözler üzerine Muallim Naci Demdeme isimli eseri yazmıştır. Ahmet Mithat Efendi önce Recaizade Mahmut Ekrem'in Zemzeme lll önsözünü gazetesinde neşretmiştir. Arkasından yine Recaizade Mahmut Ekrem’in " Mülahaza-i Gayr-i Edibane " adlı makalesini yayımlaması üzerine Muallim Naci arkadaşlarıyla beraber gazeteyi terk etmiştir. Muallim Naci Nerelidir? Muallim Naci, İstanbulludur. Muallim Naci’nin Babası Kimdir? Muallim Naci’nin babası saraç ustası Ali Bey’dir. Ali Bey, 1856 yılında vefat etmiştir. Muallim Naci’nin Çocukluğu Nasıldır? Muallim Naci, ilköğrenimine Fatih’te Feyziye Mektebi’nde başlamıştır. Muallim Naci 7 yaşında iken babası vefat etmiştir. Bu sebeple annesi ve abisi ile birlikte Varna’ya dayısının yanına yerleşmiştir. Yazar, Varna’da Mahalle Mektebinde sülüs yazısını öğrenmiştir. Muallim Naci, Hulusi mahlasıyla sülüs levhalar ve bir mushaf yazmıştır. Bu sırada Arapça ve Farsça dersleri almıştır. Muallim Naci Eğitim Hayatı Nasıldır? Muallim Naci’nin öğrenim gördüğü okullar aşağıda listelenmiştir Feyziye Mektebi Mahalle Mektebi Muallim Naci’nin Öğrencisi Kimdir? Muallim Naci, Tevfik Fikret ve Mehmet Akif Ersoy’un öğretmenliğini yapmıştır. İstanbul İdadisinde hocası olan Muallim Naci, Mehmet Akif hakkında; " Bu çocukta gördüğüm cevheri kimsede görmedim" der. Muallim Naci Nasıl Bir Yazardır? Muallim Naci, eski edebiyata bağlı bulunan başyazarlardandır. Ancak yeni edebiyatın örnek aldığı Fransız edebiyatına yabancı kalmamıştır. Şiirlerinde eski ve yeni olarak iki ayrım bulunmaktadır. Şair, bilinçli olarak eskiyi yaşatma gayretini güder. Yeni tarzdaki şiirleri ise, yeniliğe yabancı kalmadığını ve bu doğrultuda başarılı eserler meydana getirebildiğini gösterir. Batı medeniyetinin inkâr ve ihmâl edilemeyeceğini anlamış ve Fransızcayı öğrendikten sonra Fransız edebiyatından çeviriler yapmıştır. Muallim Naci, nesirde kendi devrinde büyük bir yenilik sayılabilecek ölçüde sade bir dil kullanmıştır. Şiirlerinin çoğunu kusursuz bir aruzla söylemiş ve bugün “Türk aruzu” olarak nitelenebilecek aruz anlayışının öncüsü olmuştur. Ayrıca aruzu Türkçeye çok iyi derecede uygulamıştır. Edebiyatımızda köyü anlatan ilk şiiri olan Köylü Kızların şarkısı Muallim Naci'ye aittir. Eserlerinde “Türk” sözcüğünü kullanan şair, şiirde “Türküm” ifadesini kullanan ilk şair olmuştur. Muallim Naci Evlendi mi? Muallim Naci, 1884 yılında Ahmet Mithat Efendi’nin besteci kızı Mediha Hanım ile evlenmiştir. Muallim Naci’nin Çocukları Kimdir? Muallim Naci’nin çocuklarına dair bir bilgi bulunmamaktadır. Muallim Naci Kaç Yaşında Vefat Etmiştir? Muallim Naci, 12 Nisan 1893 yılında 44 yaşında vefat etmiştir. Muallim Naci Mezarı Nerededir? Muallim Naci’nin mezarı Sultan II. Mahmut Türbesi’ne defnedilmiştir. Muallim Naci Hakkındaki Kitaplar Nelerdir? Muallim Naci hakkındaki kitaplar aşağıda listelenmiştir Abdullah Uçman – Muallim Naci Cemal Kurnaz – Muallim Naci Osmanlı Şairleri İzzet Kaçar – Muallim Naci Şiirlerinden Seçme Örnekler İsa Kocakaplan – Muallim Naci İki Cihan Arasında M. Kayahan Özgül – Muallim Naci Efendi İzzet Kaçar – Bütün Yönleriyle Muallim Naci Muallim Naci Adını Hangi Yapılara Vermiştir? Muallim Naci’nin adını verildiği yapılar aşağıda listelenmiştir Fatih Muallim Naci İlkokulu İzmit Muallim Naci Anadolu Lisesi Muallim Naci "Ben Bir Türküm" diyen İlk Şair midir? Muallim Naci, eserlerinde “Türk” sözcüğünü kullanan şair, şiirde “Türküm” ifadesini kullanan ilk şair olmuştur. Muallim Naci Eserleri Hangi Dillere Çevrilmiştir? Muallim Naci’nin farklı dillere çevrilmiş bilinen bir eseri bulunmamaktadır. Muallim Naci Hafız Mıdır? Muallim Naci, Varna’da hafızlık dersi almıştır. Muallim Naci Hangi Dilleri Bilmekteydi? Muallim Naci, Arapça ve Farsça bilmektedir. Lügat-i Naci Adlı Eser Muallim Naci için Neden Önemliydi? Muallim Naci’nin Lügat-ı Naci adlı eseri, Muallim Naci ile başlanıp ölümünden sonra Müstecabizâde İsmet tarafından 1894’te tamamlanmıştır. İlk baskısı 1894’te basılan Osmanlıca sözlüktür. Türkçe’de kullanılan Arapça, Farsça kelimeleri içerir. Sözlükte kelimelerin asıl dillerindeki anlamları değil Türkçede kazandıkları anlamlar gösterilir. Muallim Naci’nin Lügat-ı Naci adlı eseri, 1891 yılında ’ Çocuklar için Lugat Kitabı’’ adlıyla yayımlanmaya başlamıştır.
Muallim Naci Kimdir ?Tanzimat edebiyatı 2. dönem sanatçılarından olan Muallim Naci, Recaizade Mahmut Ekrem ile birlikte bu döneme damgasını vuran bir adı Ömer olan sanatçının lakabında yer alan Muallimliği Galatasaray Lisesindeki öğretmenliğinden gelir. Recaizade Mahmut Ekrem gibi o da Galatasaray Lisesinde öğretmenlik yapmıştır. Naci ismi ise çocukluk yıllarında okuduğu bir eserde yer alan kahramanlardan birinin adıdır. buradan esinlenen sanatçı eserlerinde Muallim Naci, takma adını bir Osmanlı şehri olan Varna, Muallim Naci’nin karakterini etkileyen önemli yaşta babasını kaybeden Ömer’in tüm mesuliyetini Varna’da yaşamını sürdüren dayısı üstlendi. Bu nedenle Varna’ya gönderilen sanatçı muhafazakar bir kişilik olan dayısının yanında ilk eğitimini ve tüm yaşamını etkileyecek olan karakteristik özelliklerini birçok ismi yeni açılan Batılı tarzdaki okullarda ya da bizzat Batılılar tarafından açılan yabancı okullarda yetişirken Muallim Naci, dayısının da etkisiyle eski usul medrese eğitimi çok iyi bir eğitim gören Muallim Naci, burada iyi derecede Arapça ve Farsça öğrenmiş, Divan şiirini tüm özellikleri ile bir eğitim göremeyen sanatçı kendi gayretleri ve dönemin Avrupa hayranlığı etkisi ile Fransızcayı da KriziMuallim Naci, Ziya Paşada olduğu gibi Osmanlının içinde bulunduğu çıkmazdan dolayı medeniyet krizi yaşamış, arafta kalmış isimlerden biridir. Hem yeni edebiyat taraftarı olmuş bu nedenle Tanzimat edebiyatında yer almış hem de kendi dönemi sanatçılara karşı eski edebiyatı savunmuş bir Muallim Naci’nin dönemindeki diğer isimlerle anlaşamadığı kısım onların eski edebiyatı ve bu edebiyatla birlikte tüm Doğu’yu reddetmelerinden Naci, yeni edebiyatı benimserken geçmişimizi ise reddetmemizin yanlış olduğunu dile getirmiş, bu nedenle doğu ile batı edebiyatının ve kültürünün sentezlenerek yeni bir edebiyat ve medeniyete sahip olmamız gerektiğini bu nedenlerle geçmişi inkar edenlere karşı amansız bir mücadeleye girişmiştir. Ne yazık ki onu anlayamayan kişiler eski edebiyat yanlısı, bağnaz ve gerici olarak onu Mahmut Ekrem’in şiir üzerine görüşleri ve bu görüşler nedeniyle Recaizade etrafında bulunan genç şairlerin Divan şiirinin yüzyıllardır süregelen kurallarını bozarak şiir yazmaları Muallim Naci tarafından oldukça sert bir şekilde yeni şiir taraftarlarının düşüncesi “eskiyi yok edemiyorsan, boz” şeklindedir. Muallim Naci ise bunu adeta ihanet olarak görür. Buna sorumlu olaraksa Recaizade’yi görür ve onu hedef yüzlerce yıl süren şiirin geleneğinin bozulmasını aynı zamanda toplumun geleneğinin de bozulması olarak görür. Buna karşılık da toplumun bozulacağını düşünerek bu değişime, yıkıma şiddetle karşı bu çekişmeler, olumsuzluklar edebiyatımızda tek bir şeyin gelişmesine katkı sağlamıştır. O da eleştiri kültürüdür. Bu dönem sanatçıları birbirlerini ağır bir şekilde suçlasa ve eleştirse de bunu şiir ile veciz sözlerle hakaret etmeden yapmışlar bu da olağanüstü bir eleştiri – tenkit sanatının ortaya çıkmasını eleştirileri Muallim Naci şiirleri ile yaptığı gibi estetik sözler yoluyla da gerçekleştirmiş ve Muallim Naci sözleri diye veciz sözlerin de ortaya çıkmasını Naci kitapları , şiirleri ve sözleri ile adını edebiyat tarihimizde unutulmayanlar listesine başarıyla Naci Şiirleri ve Şiirle ilgili GörüşleriŞiir, en güzel ölçü ve uyak hataları olmamalıdır. Recaizade’nin kafiye kulak içindir sözüne bir eleştiridir.Bir edebiyatçının görevi milletin geleneksel fikirlerini yok etmek değil,geliştirmek olmalıdır. Şiir ise bunda bir harap etmek şairin en büyük olmak arzusu ile milli özellikleri kaybetmemeli, şairin milli bir bakış açısı Naci ŞiirleriAteşpare, Şerare, Firuzan, Sünbüle, Yadigar ı Naci, Terkib i Bend, Mirat ı BedayiRomanMehmed Muzaffer MecmuasıAnı & HatıraÖmer’in Çocukluğu asıl adı Ömer olduğu için kendi hatıraları yer alır.EleştiriDemdeme Recaizade Mahmut Ekrem Zemzeme’ye karşılık Dil Alanındaki ÇalışmalarıLugat i Naci , İstilahat ı EdebiyyeMektupYazmış Bulundum, Muhaberât ve MuhaverâtBildiriNe düşünüyorsun? Sonraki gönderi
muallim naci eserleri ve özellikleri