cash. Haberler > 90. Doğum Gününde Unutulmaz Şair Turgut Uyar ve 14 Şiiri - 1559 - 1126 Ne güzel çocuklar olduk biz senin sayende. Durmadan göğe baktık. Umut ettik, hayal kurduk. Asla vazgeçmememiz gerektiğini öğrettin bize. yanımızdaki o insana sıkı sıkı sarılmamız, onun kalbini asla kırmamamız gerektiğini öğrettin. Her şey için teşekkürler Turgut Uyar.. 1. Denize Gidip Dönen Mavilerin Bire İndirgenen Üçlüğü 'yalanlı dolanlı alçak doğruca yaşanmamış birbir gözsüz kulaksız elsiz ayaksız güdük bir günbütün yitiklerim karalarım üstüste üstüste bütün karışıklığımgelip geçtiğim macera şu kadar binler yıllıkşu kadar binler yıllık karalarım karışıklığım üstüsteusul usul insan insan ölüm ölüm üstüsteşu kadar güneş şu kadar su şu kadar su yılanı şu kadar düzenben sebepliyim denizlere aylara kavgalara umursuzluğabir maviyi durup dururken birine benzetiyorumbir balığın ağzını anıyorum durup dururkenserinliyorumben üç yer tasarlamıştım üçü de sana bana uygunbiri günebakanlarda biri otuz yaşta birini sormabirini sorma gün gelir ben söylerimdaha usta olurum daha yiğit o zaman söylerimbu kırgın karanlığı bir ışıtalım ilkinyeniden şehirler kuralım şimdikilerine benzeyenbaştan başlayalım susamlara ekmeklere denizaşırılarınasevmeleregidip dönelimbelki bir yerde bir tohumda bir durumda belkibelki o ses o yudum o yumuşak döşekler yeşil yeşillerben taş çekerim yılmam çamur kararım yol döşerimbakarsın göneniriz gidip dönelimben yılmam taş çekerim çamur kararım bensenin de gürül gürül saçların var nasıl olsa.' 2. Yalağuz 'Bektaş yüce dağ başında zaten doğduğundan beri -yalağuz-du...Bir sopa, üç beş koyun, bir köpek,Bulutların içinde kendi kendine -yalağuz-du...Mintanı ile yalnızdı, çarığı ile yalnızdı,Bilinmez düşünceleri, Tanrısı ile yalnızdı...Köyde, şehirde, kasabada, dağdaBeş on kelimesi, insanların o garip haliyle;Yalnızdı Bektaş, yapayalnızdı..Bektaş mayıs böceği kadar yalnızdı,Esaretinde hürriyetinde sevdasında,Üç yaşında da yalnızdı, on beşte de, seksende de,Yağmurların altında, bulakların koşmasında, şarkısında,Tamamda da, noksanda da,Papatya gibi yalnızdı, kuşyemi gibi yalnızdı.. . . . . . .İğneden ipliğe işte Bektaş, yapayalağuzdu...' 3. Göğe Bakma Durağı İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalımŞu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarındanBebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarındanDurmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtarŞu aranıp duran korkak ellerimi tutBu evleri atla bu evleri de bunları daGöğe bakalım Falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalımİnecek var deriz otobüs durur inerizBu karanlık böyle iyi afferin TanrıyaHerkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorumHırsızlar polisler açlar toklar uyusunHerkes uyusun bir seni uyutmam birde ben uyumamHerkes yokken biz oluruz biz uyumıyalımNasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklardaBeni bırak göğe bakalım Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalımTuttukca güçleniyorum kalabalık oluyorumBu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi Sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyorSeni aldım bu sunturlu yere getirdimSayısız penceren vardı bir bir kapattımBana dönesin diye bir bir kapattımŞimdi otobüs gelir biner giderizDönmiyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güçBir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsinSeni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlatDurma kendini hatırlat Durma göğe bakalım 4. Umuttur 'Ben beni sevdikçe ey yar derdim artar daima”Çünkü beni sevsen deGüvenmezsin bana bilirimAma artan her şeyle birlikte yanlışlık da artarMesela her su gözyaşı olurHer dönem bir hazin geçişSuya boşversem yanılsamaAya baksam bir bulutSevgisizlikle birlikte yanlışlığın hükmü başlarBir düşün kaç kişiyiz bildirilerdeŞimdilik kaç paralığız hele akşam oluncaBunca sütsüzün kahrını çektik düşün kiGene de soluğumuzBir orman yangını sanılır oralarda buralardaEzildik gerçi ama horlanamadık bunu hatırlarsınMutlaka hatırlarsın bunuTut ki enver bırakır tehdidiniEthem başlarÇünkü beni sevsen de bana güvenmezsin iyi bilirimApoletim sırmasız hatta hiç yokSu içsem ağzımın kenarlarından dökerimNeyi hatırlatır benim sana uzak bir bakışım bilirimAslında mutsuz yaşayıp gidiyoruzÖlüme direnerek şimdilikŞimdilik alımlı bir başka mutluluklara özenerekAşkımız ve mutfak rafları ve uçaklar üstüne korkumuzBir yudum gelecek ve mutlu saatler üstüne korkumuzAma birlikte biliyoruz eğilecek bugünkü başlarSev beni, alış banaKimse ürkütemez bağlandığımız güzelliğin utkusunuSev beni, bir dağ gölgesi kadar sevŞimdilik bırak musluğun sızmasını damın akmasınıBir tırnak gibi büyü domuz bir tırnak gibiZorlayarak her bir yanıÇünkü biraz sonra umut başlar her günkü, başlarAslında bir alıştırmadır umutÖbürlerinin azıcık nefes diye bağışladığı-Baharı beklemeye benzer-Hain ve olmayanadır çünküUmutsuzluğu taşır yanındaOysa nasıl olsa gelecektir bahar denen tarihÖnüne durulmaz mantığıyla doğanınYeşilden olma birimSudan gelme itmeyleUmut yokturKimse yoktur umut etmemeyi önleyecekÇünkü umut kaçınılmaz gelecektirBütün gümbürtüsüyleUmut kaçınılmaz gerçektir çünküBiri Asya’da biterken sözgelişi, Şili’de öbürkü başlar ' 5. Acıyor 'Mutsuzluktan söz etmek istiyorumDikey ve yatay mutsuzluktanMükemmel mutsuzluğundan insansoyununSevgim acıyor Biz giz dolu bir şey yaşadıkOnlarda orada yaşadılarBir dağın çarpıklığınıbir sevinç sanarak En başta mutsuzluk elbetKasaba meyhanesi gibi Kahkahası gün ışığına vurup daöteden beri yansımayanYani birinin solgun bir gülden kaptığı frengiÖbürünün bir kadından aldığı veremBütün işhanlarının tarihçesisevgim acıyor Yazık sevgime diyor birisi Güzel gözlü bir çocuğun bile O kadar korunmuş bir yazı yoktuNe denmelidir bilemiyorumsevgim acıyorGemiler gene gelip gidiyorDağlar kararıp aydınlanacaklarVe o kadar Tavrım bir çok şeyi bulup coşmaktırSonbahar geldi hüzünİlkbahar geldi kara hüzünEy en akıllı kişisi dünyanınBazen yaz ortasında gündüzünsevgim acıyorKimi sevsemKim beni sevse Eylül toparlandı gitti işte Ekim filanda gider bu gidişle Tarihe gömülen koca koca atlarTarihe gömülür o kadar' 6. Geyikli Gece Halbuki korkulacak hiçbir şey yoktu ortalıktaHerşey naylondandı o kadarVe ölünce beş on bin birden ölüyorduk güneşe karşıAma geyikli geceyi bulmadan önceHepimiz çocuklar gibi geceyi hep bilmelisinizYeşil ve yabani uzak ormanlardaGüneşin asfalt sonlarında batmasıyla ağırdanHepimizi vakitten kurtaracakBir yandan toprağı sürdükBir yandan kayboldukGladyatörlerden ve dişlilerdenVe büyük şehirlerdenGizleyerek yahut dövüşerekGeyikli geceyi kurtardıkEvet kimsesizdik ama umudumuz vardıÜç ev görsek bir şehir sanıyordukÜç güvercin görsek Meksika geliyordu aklımızaCaddelerde gezmekten hoşlanıyorduk akşamlarıKadınların kocalarını aramasını seviyordukSonra şarap içiyorduk kırmızı yahut beyazBilir bilmez geyikli gece yüzünden'Geyikli gecenin arkası ağaçAyağının suya değdiği yerde bir gökyüzüÇatal boynuzlarında soğuk ay ışığı'İster istemez aşkları hatırlatırEskiden güzel kadınlar ve aşklar olmuşŞimdi de var biliyorumBir seviniyorum düşündükçe bilsenizDağlarda geyikli gecelerin en güzeli...Hiçbir şey umurumda değil diyorumAşktan ve umuttan başkaBir anda üç kadeh ve üç yeni şarkıBelleğimde tüylü tüylü geyikli gece gemiler götüremezNeonlar teoriler ışıtamaz yanını yöresiniÖrneğin manastırda oturur içerdik iki kişiYa da yatakta sevişirdik bir kadın bir erkekÖpüşlerimiz gitgide ısınırdıKoltuk altlarımız gitgide tatlı gelirdiGeyikli gecenin karanlığında..Aldatıldığımız önemli değildi yoksaHerkesin unuttuğunu biz hatırlamasakGümüş semaverleri ve eski şeyleriSalt yadsımak için sevmiyordukKötüydük de ondan mı diyeceksinizNe iyiydik ne kötüydükDurumumuz başta ve sonda ayrı ayrıysaBaşta ve sonda ayrı olduğumuzdandı...Ama ne varsa geyikli gecede idiBir bilseniz avuçlarınız terlerdi heyecandanBir bakıyorduk akşam oluyordu kaldırımlardaKesme avizelerde ve çıplak kadın omuzlarındaBüyük otellerin önünde garipsiyordukÇaresizliğimiz böylesine kolaydı işteHüznümüzü büyük şeylerden sanırsanız yanılırsınızÖrneğin üç bardak şarap içsek kurtulurdukYahut bir adam bıçaklasakYahut sokaklara tükürsekAma en iyisi çeker giderdikGider geyikli gecede uyurduk'Geyiğin gözleri pırıl pırıl gecedeİmdat ateşleri gibi ürkek telaşlıSultan hançerleri gibi ay ışığındaBir yanında üstüste üstüste kayalarÖbür yanında benAma siz zavallısınız ben de zavallıyımDomino taşları ve soğuk ikindilerÇiçekli elbiseleriyle yabancı kalabalıkGölgemiz tortop ayak ucumuzdaSevinsek de sonunu biliyoruzBorçları kefilleri bonoları unutuyorumİkramiyeler bensiz çekiliyor dünyadaDaha ilk oturumda suçsuz çıkıyorumOturup esmer bir kadını kendim için yıkıyorumİyice kurulamıyorum saçlarınıBir bardak şarabı kendim için içiyorum'Halbuki geyikli gece ormandaKeskin mavi ve hışırtılıGeyikli geceye geçiyorum'Uzanıp kendi yanaklarımdan öpüyorum. 7. Sibernetik Üç kere üç dokuz ederBilirsin,Birin karesi de bilirsin.'Mutlu aşk yoktur',bilirsin...Ama baharda ya da dışarda,Sonsuz göğün altında,aşkın aşkla çarpımı,garip bir biçimde,hep sonsuzdur,karekökü de yoktur... 8. Acının Coğrafyası 'kente kapandık kaldık tutanaklarla bellisirk izlenimlerinden seçmen kütüklerindenyüzlerimiz temmuzdan ötürü sallanır ve uzarve her köşe bir tuzaktırbirer darağacıdır her meydan saatiöğle vaktini kesinlikle gösterenoysa hep güçlü dağları görmenin zamanıdırçığlığım uzun uzun kalır içimdeyani güller giyinmiş bir adam nerde ben nerderüzgâr bir dirimi dört yöne bölerken tepelerdeve gece duruşmasından yeni çıkmışkensabahın terazisi eksik tartar gölgemiartık öyle açık ki kuşkuya yer yokkim gelirse gelsin acıya hep yer vardırtutanaklarda duvar diplerinde ve bazı yerlerdeörneğin çukurova ve mekong köylerindeacıdır ağacın gölgesini yapanbunu herkes bilirkutsal acı besleyen acı sütünü emiyoruzyatıyoruz seninle terli döşeklerdesaati seninle kuruyoruz bir çalar saatisen donatıyorsun kalbimizikalbimiz çoğu zaman yeterli ve ürkekkendi çoğunluğunu kendi üreterekkente kapandık kaldık iki cadde iki alan bir saatmutsuzluk acıya varana kadarartık yeminimiz bir tatar gölgesi gibiöyle bir gölge ki belki çok dardırkısa vakitlerinde aceleci akşamınartık öyle açık ki kuşkuya yer yokacıya hep yer vardır aramızdadört cepli yeleğim aynı kolaylıkla taşır her şeyibozuk paraları da umutsuzluğu daaynı kolaylıkla tutmuş gibi olurumgüneşin yedi renk ayasınıbiliyor musun güçlü dağları görmenin zamanıdırşimdi bir bağırsan çok iyi biliyorumya da üst üste silah atsankent tepinir belki bütün kuşlar uçarbelki değil mutlakaamabir tanesi mutlaka kalır.' 9. Tomris 'senin için alışılmış şeyler söyleyemem sana yaraşmazkış gecesi amcamızdır bahar yakından kardeşimizalır başımı erzincan’a giderim seni düşünmek içindörtlükleri bozarım çünkü dağlar ne güne duruyorkıyılar ve eskimeyen her şey seni anlatmak içinbir bozuk saattir yüreğim hep sende dururne var ki ıslanır gider coskunluğum durmadandurmadandağ biraz daha benden deniz her zaman sendenhiçbir dileğimiz yok şimdilik tarihten coğrafyadankimselere benzemesin isterim seni övdüğümseni övdüğüm zamangüzel bir çingene yalnız başına dolaşmalı kırlardaseni övdüğüm zaman' 10. Çünkü herkesin bir gideni vardır 'HerkesinBir umudu vardır,Bir savaşı,Bir kaybedişi,Bir acısı,Bir yalnızlığı,Bir hüznü…Çünkü herkesin bir gideni vardır,İçinden bir türlü uğurlayamadığı…' 11. Bir Yazı Anlamak 'kışsazordur bir yazı anlamakgerçekten kurtulamadım o yaz günündenpapatya firengi ve haritalarsuskunluk uzay ve bütün öbür şeylerkim nasıl tanıyorsa beni öyleydim iştesağ tarafımda deniz solumda rüzgaraldığım son soluklakıvılcım gibiydim cıgaraydımolur olmaz şeylerive eski yalıları yakmayatanıdığım hiç kimseistemiyordu sorulmasınıgeldiği ülkeninsen sor haziranduruldumsonraları selanikli bir kadını elindenbildiğimiz rakıyı içtimo ne günler güneşlero ne şarkılardıselanik kaç paraİstanbul umurumda mıbir zamanlarbir çocuk olduğum geçti aklımdano da çocuktu bir zamanlarbir yazı anlamakzordur ve anlamlıdırbana kalırsaen saygın işidir kişininçünkü güneş ve kalın maviinsana hiçbir şey hatırlatmazöyle ki toparlar hayatın kalbinive o zamançökelir yaztutarak kendi kalbiniumutlar sarıya bırakır kendinigül uzar karanfil kokaro zaman sorarımşimdi mive bizbir yazı o zaman anlarız belki' 12. Senfoni 'Önce sesin gelir aklıma Çaresiz kaldıkça hep seni düşünürüm Güzel olan, dolgun başaklardaki sarışın sevinçli Sonra cumartesi günleri gelir Sonra gökyüzü gelir hemen kurtulurum Bir yağmur yağsa da, beraber ıslansak. Kırk kere söyledim bir daha söylerim Savaşta ve barışta, karada ve denizde, Düşkünlükte ve esenlikte Zamanımız apayrı bize göre Yanyana olduk mu elele Aç kalsak ağlamayız biliyorum. İçim güvercinleri okşamış gibi rahat Sen yanımdayken ister istemez Geniş meydanlarda akşam üstleri Üstüste üç kere deniz, üç kere çınarlar. Sen yanımdayken ister istemez Uzak ırmakları hatırlıyorum. Arasıra düşmüyor değil aklıma Yabancı kadınların sıcaklığı Ama Allah bilir ya, ne saklıyayım Yanında ihtiyarlamak istiyorum... ' 13. Ekinoks 'yazı orada geçirdik kışa gerek kalmadısafça acemice şarkılar söylendi oyunlar oynandısözde sevinç haline getirildi yıllanmış hüzünleraşklar unutuldu ve bazılarına yeniden başlandı“insan yaşlandıkça kurtulur” demiş birisikorkudan belki yılgınlıktan ve başka bir şeylerdenoysa yaşlandıkça bulunur mavinin en iyisiakasya çürür tren hızlanır eller ufalır gibikim yitirir sözgelimi bir başkasının bulduğunuevet kim yitirir kim bulurherhangi bir akşam alacası değil ki buimdi ey kış diyorum seni de orda geçirseydikkim düşünecekti bir kumsaldasabahın tanıksız kendi kendine olduğunu“oysa” diyor birisi“sabah yeniden hatırlamadı yaşamayı”bana kalırsa “oysa” diyenlerden hep korkmaı“oysa ölüm var” da diyebilir aynı kişioysa ölüm yakın olmamalısüzgün ve uzun şeylerden de korkmalı bana kalırsauzun süren devrimlerden süzgün aşklardanve bunlara benzeyen başka şeylerdenakasya hemen çürümeli tren birden hızlanmalışimdi ey kış diyorumne kadar sürersen süryaz güzeldi ve sapsarıydıherkes doydu ve eylendi oyunlar oynandıoteller ve sokaklar da sapsarıydıkimler ne konuştu ne yitirdi ne kazandıama bir şey vardı eksilen ya da çoğalankumun altında mı denizin üstünde mi masalarda mı“dünya bir sanrıdır” diyor birisi“belki bir sancı”ne bırakmıştım orada sahimor gibi soylu bir şey mibir eziklik mi yoksaherkes ne kadar mutluydu “oysa”ne bıraktıysam o kadar kaldı orda' 14. Açlık Çoğunluktadır 'Gülü çiğdemi filan bırakSardunyayı karidesi filan bırakAcıyı ve ölümleri bırakOy pusulalarını ve seçimleri bırakEvetSeçimleri özellikle bırakÇünkü açlık çoğunluktadır Her kişinin ukala ömrüYeter sanılır çiçeklenmeyeVe dünyanın karanlığındanBir aşk bahanesiyle kurtulmayaKaçıp giden baharların anısıElden ele devredilen bir gençlik duygusuLaleler sümbüller bütün öbür boklar püşürlerHakkım var mıdır bunları söylemeye- vardırGüneş doğarken ve batarkenYazdan kışa girerken ve kıştan çıkarkenVe dağda ve kırdaHakkım vardır -Çünkü en azından dünyadanDölsüz katırlar geçerYüklü vagonlar geçerDemir yüklü şilepler geçerYelkenleri işletenleri ve tayfalarıylaVe onların karıları ve çocuklarıylaVe bilinmez sanılır geleceğiBir demiryolu makasçısınınOysa kesinlikle yazılmıştırHer sevgi kitabındaAsıl olan açlıktırÇoğunluktadır Sevişmek o yüzden gereklidirEvet açlık, yok olsun bütün inceliklerMendiliniz var mı, kabak ogratenBof strogonof mantar fileminyonGüneş görmemiş midyeMidye görmemiş güneşVe soygun halindeki otel malzemeleriVe altın arayıcılarVe istedikleri yerlerdeYüksek graviteli petrol bulanlarHem thames kıyısındaHem mekong deltasındaBir kalça fotoğrafına bunlarla birlikte bakanlarÇoğunlukta değildirAçlık çoğunluktadırArtık her şeyi yaşadıkVe birlikte düşündükVe düşündük ki her şey cehennemBir bakıştaVe cehennemBaşarılmamış bir savaştırDünyanın ortasında kullanılmamış bir suCehennem, insanın kendi ciğeriAt sırtında taşınan ölüKundağa girmeyen bebeKaranlıklarda açan çiçeklerinBir insanın ölümüne dönüşüBir insan ölümü olmayaÇünkü açlık çoğunluktadır İşte o zaman diyorum ki -Gelişin şen olsun seninHer şey esirgesin seniÇünkü açlık çoğunluktadırVe ezecektir gücüyle dünyayıİkimize bir aşk elbette yetmezTürlü şeylerin savunulduğu -Diriliğe eşitliğe tokluğaArtık ayıp olan tokluğaÇünkü açlık çoğunluktadırAçlık.' Leyla ile Mecnun - Göğe Bakma Durağı
Kültür - SanatTurgut Uyar Sözleri En güzel aşk, doğum günü Kısa, anlamlı ve resimli sözlerTurgut Uyar, aşk şiirleri deyince ilk akla gelen isimlerden biri olarak edebiyat dünyasında önemli bir yere sahiptir. Unutulmaz sözleri ise duyguları ifade etmek için sıklıkla kullanılmaktadır. İşte, en güzel aşk, doğum günü konulu, kısa, resimli ve anlamlı Turgut Uyar sözleri…13 Eylül 2021 , Pazartesi 1346Son Güncellenme 1346 Güncelleme 1346YAZI BOYUTUAşkı, sevgiyi ve ayrılığı şiirlerinde benzersiz bir şekilde ifade eden Turgut Uyar, akıllardan çıkmayan sözleriyle de en sevilen şairler arasında yer alıyor. Türk edebiyatında doldurulmaz bir yere sahip Turgut Uyar’ın sözleri, okuyanları tam da yüreğinden yakalıyor…KISA, RESİMLİ VE ANLAMLI TURGUT UYAR SÖZLERİNe o beni kandırmıştı. Ne ben onu baştan çıkarmıştım. İkimizde bildiklerimizin ötesine, bulduklarımızın üstüne çıkmak istemiştik. Bir noksanlığı var sanıyorduk bütün olanların belki. Ama aslında bütünlüklerimize kendi derdinde anca, herkesin yüreği lime lime…Elbet hep böyle geçmeyecek ömrüm, biliyorum bu çeşit yaşamak, zor. Kim bilir tanrım, kim bilir hangi güzel yerde beni, hangi ölesiye sevda bekliyor?“Kadınları mutlu etmenin 20 yolu” diye bir sürü gereksiz haber çıkıyor. Tek maddede açıklıyorum Dürüst olun yeter“Böyle sessiz ayrılıklarda, Her şey önceden belli olur, En güzel zamanında, aşkın ve hayatın, İnsan deli olur…”Mutsuzluktan söz etmek istiyorum. Dikey ve yatay mutsuzluktan. Mükemmel mutsuzluğundan insan soyunun sevgim insan birini yalnızken hatırlıyorsa sevmemiştir, ansızın aklına getirip yalnızlaşıyorsa. İşte o zaman hüznü siz de bilirsiniz… Anlat deseniz anlatamam. Enine boyuna yaşarım ancak…“Nasıl kısa kesmeli bilmiyorum?Herkesin derdinden pay kaderlerin suları çağlar simdiYıldızlar dökülür sonsuza içimizden.”Başka havalar getir bana. İçinde biraz bahar olsun biraz da sen…Tel cambazı istiyordu ki dünya istediği gibi olsun. Bile bile aldanmaya vardırıyordu işi. Ama olmuyordu kendisi vardı.“Hiçbir şey umurumda değil diyorum; "Aşktan ve umuttan başka”Tahammül gerek, özlem iyice arsızlaştı.“Herkes ne zaman ölür; elbet gülünün solduğu akşam!Aldım anlayamadım; öldüm anlayamadım almadığım bir akşam…”Bu dünyada en iyi ben yenilirim. Dosta, düşmana, aşkaCümbür cemaat aşka göze bakışınca, biliyoruz neyi bölüştüğümüzü, konuşmasak da…Ben aslında her şeyi sonradan öğrendim. Herkes herkesi sonradan öğrenirmiş; bunu da sonradan bir gideni vardır. İçinden bir türlü korkulacak hiçbir şey yoktu ortalıktaHer şey naylondandı o biz ikimiz varız güzel öbürleri hep bir ıslak halat, suları beni da biz büyüyerek çocukluk üşürdük hep üşürdük üşümekti bütün yaşadığımızÜşürdü ellerimiz aşkımız sonsuz uzun sakallarımızBir Kalır uzun kitaplarda anısı çok üşüdüğümüzünBiri kurbağa öper, biri yüzyıllarca uyur, biri 7 cüceyle yaşar, biri kuleye kapatılır. Bir masal prensesi olsan bile kadınlık otobüs gelir biner gideriz dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü UYAR SÖZLERİ EN GÜZEL AŞK, DOĞUM GÜNÜ SÖZLERİDurmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar şu aranıp duran korkak ellerimi tut bu evleri atla bu evleri de bunları da göğe nereye ben oraya adım adım. İnsan sevdikçe iyileşiyor, artık yağmurları misali yıllarca, yağmış durmuşum kendi içime…Hayatın kutlu olsun sevgilim ki sana değişe değişe aktım.“Her şeyden biraz kalır” diyor birileri, çoğunlukla haklılıktır. Kavanozda biraz kahve, kutuda biraz ekmek, insanda biraz acı…Kaç kişiyi öldürdüm düşlerimde, kaç kilo çekerdi yalnızlık. Kaç kere ezildim altında yaz seni uyuttum, seni karıştırdım, seni şaşırdım bir şeyler akıp akıp giderdi, dünyada başvurduğum bir şeydin, yalnızlığım gibi yanında sonsuz ben hep böyle bildiği gibi Kaderi öpüp başıma koymuşum, gülüşüm, oturuşum, konuşuşum…Belli efendim, besbelli yaşamaktan yer benim değil iken, gidebilecek bir yerimin olmaması ne acı; gidebilecek bir yerim yok iken hala ve inatla durmayışım ne gaflet; nihayetinde olmuyorken yaşıyor olan insanın, yaşıyorken olduğunu bilmemesi bu, bu ne tuhaf bi’ yapalım bari bağışlayalım yağmur yağsa da beraber bir saattir yüreğim hep sende dolaşıp duruyor aramızda. Kıpkırmızı bir duygu olarak Doğudan batıya bir güz halinde Çılgın ve hüzünlü”Herkes bıraksın senin için olurum laflarını. Önce kendiniz için yaşamayı öğrenin, sonra başkası için ne zaman olur? Elbet gülünün solduğu sadece onun sende bıraktığı izleri özlersin, her şarkıda ayrı bir hatıra saklıdır sanki; istesen de bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım. Tuttukça güçleniyorum kalabalık yokken biz oluruz biz uyumayalımSen, bizim için hala o ezeli sırsın. Sen de bizi bilmiş olsan, başkalaşırsın...Nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklardaUzanıp kendi yanaklarımdan güzel kadınlar ve aşklar olmuşBeni bırak göğe bakalımNe kadar sürebilir ölümün en son düşünülmesi gereken bir kurtuluş olduğu
turgut uyar'ın 1984 yılında can yayınları tarafından çıkarılan bütün şiirleri'nin olduğu kitabın adı. bir türlü ikinci baskısı yapılamadı. 10 yıl sonra bile kitapçılarda vardı daha sonra can yayınları bu kitabı oluşturan kitapları ikişer üçer olarak yayımladı. sonunda ikinci baskısı yapılmış olan şaheser. yky yapmış bu işi. katkısı olanların ellerinden öpmek gerekir. üstelik birinci baskıda olmayan şiirler de var. edip cansever'in yerçekimli karanfil ve şairin seyir defteri adlı şiir kitaplarıyla birlikte başucu kitapları arasında yerini alan turgut uyar`ın tüm şiirlerinin yer aldığı kitap... evet bir ara zor bulunuyordu ama şimdi çoğu kitapçıda bulunabilecek kitap. şiirin modern manifestosu. gözleriniz varsa. başucu kitabım diil üstüme örttüğüm kitaptır. turgut uyar’ın 1984’te can yayınlarından çıkan şiir kitabı.. şu ara raflarda yapı kredi yayınları tarafından çıkarılmış haliyle yer almaktadır. yeni’ büyük saat’in, turgut uyar’ın sağlığında yayımlanan 'büyük saat' ten farkı; içinde kendisinin elediği, bunun yanında kenarda köşede kalmış unutulmuş şiirlerinin de olması...bu şiirlerden bir kaçı;yad turgut uyar’ın yayımlanan ilk şiiridir ayrıca yasin efendi arz-ı hal’in ilk basımında yer almıştır sonnetmersiyeturnam seninle türkiyem’in ilk basımında yer alan şiirkantar köprünün yalnizliği bir garip ölmüş diyelergecelerde kasaba küçük sonbahardasokaktan geçen kadinmüstehcen şiirnutukgazi mustafa kemal paşacinayetşimdi gelsem ki……..şimdi gelsem ki…. şimdi gelsem ki sen, yıkanmışsınsaçlarını taramışsınalnında mini mini damlalarbir hafiflik bir incelik yüzünde. buğu ardından yıldızlar gibiparmak uçların pembeleşmiş,sere serpe yatağa uzanmışsın… zamanı anlamak ve önceliğini yeniden belirlemek için başka hiçbir şeye ihtiyaç bırakmaz. turgut uyar, çevirdiğiniz her sayfada kendinize geri döndürür; ama, orda bırakmaz. bir iki şiir okumak için her elime aldığımda saatlerce elimden bırakamadığım, şiirseverin galaksi rehberi. ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın.
TURGUT UYAR’IN HAYATI, EDEBİ KİŞİLİĞİ, ESERLERİ VE ŞİİRLERİTURGUT UYAR’IN HAYATITurgut Uyar, Fatma Hanım ile Hayri Bey'in altı çocuğundan beşincisi olarak 4 Ağustos 1927'de Ankara'da dünyaya geldi. Babası orduda harita binbaşısı olarak görev yapmıştır ve Ankara'nın ilk Latin alfabesiyle yazılan sokak levhalarını geceler boyu çalışarak yazmış bir hattattır. Annesi ise ev hanımıydı. Babasının görevinden ötürü ilköğrenimi farklı şehirlerde okurken ortaöğrenimine maddi nedenlerden dolayı yatılı askerî okulda devam etmek zorunda kalmıştır. Bursa Askerî Işıklar Lisesi'nden 1946 mezun olan Uyar, bu okulda mutsuz olduğunu şu sözlerle dile getirmiştir"Asker okullarında hiç mutlu olmadım. Genellikle yatılı okullarda mutlu olan çocuk yoktur sanıyorum. Başkalarının, hatta somut başkalarının değil de, hiç kavrayamadığım bir otoritenin belirlediği ve çoğu zaman saçma bulduğumuz bir şeyler yaşamak..."Yükseköğrenimini Askerî Memurlar Okulu'nda okurken annesinin isteği üzerine 1947'de Yezdan Şener ile evlenmiştir ve bu evlilikten Semiramis, Tunga ve Şeyda adlarında toplam üç çocuğu olmuştur. Bu okuldan mezun olduktan sonra "kura" ile memur olarak Posof'a atanmıştır. Ayrıca Terme ve Ankara'da da personel subayı olarak görev yapmıştır. 1958'de bu görevden ayrılarak Türkiye Selüloz ve Kâğıt Sanayi'nin Ankara'daki şubesinde çalışmaya başlamış ve 1967'de buradan emekli olarak İstanbul'a yerleşmiştir. 1960'ların başında eşinden boşanmıştır. İstanbul'a yerleştiğinde o dönem Cemal Süreya ile ilişkisi bitme aşamasında olan Tomris Uyar ile şiir üzerine mektuplaşmaya başlamıştır. Bu mektuplaşmalar 1969'da evlilikle sonuçlanmıştır. Tomris Uyar ile evliliklerinden bir erkek çocukları Hayri Turgut Uyar oldu. 22 Ağustos 1985'te vefat UYAR'IN EDEBİ KARİYERİTurgut Uyar'ın şiire olan ilgisi kendi ifadesine göre çocukluk yıllarında başlamıştır. İlk şiir denemesini de ilkokul yıllarında yapmıştır"Güzeldir sevgilim her dakka her an / Güzeldir sözleri kaşı gözleri / Geçtiği her karış sönük topraktan / O anda fışkırır neşe özleri"Ortaokul ve lise yıllarında ise "günde üç beş şiir, haftada on beş, günde bir roman yazmıştır." Roman yazarken sıkılan Uyar, Alain-Fournier'in Fransız edebiyatının klasiklerinden sayılan Adsız Ülke'siyle Fyodor Dostoyevski romanlarını okumasıyla roman yazmayı bırakmıştır. Şiirde ise lise son sınıfta Ömer Hayyam, Nedim, Yahya Kemal Beyatlı, Tevfik Fikret, Ahmet Haşim gibi şairleri taklit etmiştir.[4] 1946'da ise dönemin güncel şairlerini okumuştur ve bu durumu "Sonra günümüzün şairlerini okudum da sevindim. Oh dünya varmış dedim." sözleriyle dile getirmiştir. 1947'de "Yâd" adlı şiiri Yedigün'de yayımlanmıştır. 1948'de Kaynak dergisinin başlatmış olduğu bir şiir yarışmasında "Arz-ı Hal" adlı şiiriyle katılmış ve yarışmada ikinci olmuştur. 1950'de Kaynak Yayınları tarafından Arz-ı Hal ve Akşam Üzeri Türküsü adıyla ilk kitabı yayımlanmıştır. İkinci kitabı olan ve Nurullah Ataç'ın önsözünü yazdığı Türkiyem ise 1952'de piyasaya Dünyanın En Güzel Arabistanı adlı şiir kitabı yayımlanmıştır. Bu kitaptaki şiirleri 1955-1958 yılları arasında Yenilik, Pazar Postası, Yeditepe, Seçilmiş Hikayeler Dergisi, Şairler Yaprağı gibi dergilerde yayımlanan şiirlerden oluşmaktadır. Kitap, Uyar'ın dil, tema, imge, anlatım biçimi, biçim/öz ilişkisi açısından büyük bir değişimi yansıttığı ilk İkinci Yeni kitabıdır. 1962'de Tütünler Islak'ı; 1968'de Her Pazartesi'yi; 1970'de Divan'ı; 1974'te Toplandılar'ı; 1982'de Kayayı Delen İncir'i yayımlamıştır. 1981 yılında Toplu Şiirler adıyla o güne kadar yayımladığı eserleri ilk kez; 1984'te Büyük Saat adıyla ikinci kez toplu olarak UYAR ESERLERİ VE ŞİİRLERİŞiir1950 Arz-ı Hal1952 Türkiyem1959 Dünyanın En Güzel Arabistanı1962 Tütünler Islak1968 Her Pazartesi1970 Divan1974 Toplandılar1982 Kayayı Delen İncirToplu şiirleri1981 Toplu Şiirler1984 Büyük SaatİncelemeBir Şiirden 1984ÖDÜLLERİ1963 Yeditepe Şiir Armağanı, Tütünler Islak ile1975 Türk Dil Kurumu Çeviri Ödülü, Lucretius'tan Evrenin Yapısı çevirisi ile Tomris Uyar'la birlikte1981 Behçet Necatigil Şiir Ödülü, Kayayı Delen İncir ile1984 Sedat Simavi Vakfı Edebiyat Ödülü, Büyük Saat ile
İkinci Yeni hareketinin Edip Cansever ve Cemal Süreya ile birlikte önde gelen şairlerinden Turgut Uyar, çok uzun bir aradan sonra ilk kez bütün şiirleri içeren bir kitapla okurlarının karşısında. Arz-ı Hal, Türkiyem, Dünyanın En Güzel Arabistanı, Tütünler Islak, Her Pazartesi, Divan, Toplandılar, Kayayı Delen İncir ve Dün Yok mu kitaplarının yanı sıra dergilerde kalan son şiirleri ve önceki baskılardan unutulmaları ya da şair tarafından elenmeleri nedeniyle kitaplarına girmemiş şiirleriyle, kaçırılmayacak bir yapıt. TADIMLIKÇOK ÜŞÜMEKBir Kalır uzun resimlerde anısı sakallarımızınUrban içinde Üşüyüp Üşüyüp kaldığımızınBir Kalır yanık yağlar kokusu şehirlerdeUzun nehirlere binip uzaklaşmadıkçaBir Kalır yabancı yataklarda o otellerMeydanlar heykeller sizin olmadığınız o her yerO çok yalınç gerçekli gelip gitmelerBir Kalır uzun duvarlar ve onların dipleriBir Kalır Yılgın Adamların hep Evet dedikleriÇok üşürdük hep üşürdük üşümekti bütün yaşadığımızÜşürdü ellerimiz aşkımız sonsuz uzun sakallarımızTükenir dağınık diriliği kaşıntımızın bir günBir Kalır uzun kitaplarda anısı çok Üşüdüğümüzün İkinci Yeni hareketinin Edip Cansever ve Cemal Süreya ile birlikte önde gelen şairlerinden Turgut Uyar, çok uzun bir aradan sonra ilk kez bütün şiirleri içeren bir kitapla okurlarının karşısında. Arz-ı Hal, Türkiyem, Dünyanın En Güzel Arabistanı, Tütünler Islak, Her Pazartesi, Divan, Toplandılar, Kayayı Delen İncir ve Dün Yok mu kitaplarının yanı sıra dergilerde kalan son şiirleri ve önceki baskılardan unutulmaları ya da şair tarafından elenmeleri nedeniyle kitaplarına girmemiş şiirleriyle, kaçırılmayacak bir yapıt. TADIMLIKÇOK ÜŞÜMEKBir Kalır uzun resimlerde anısı sakallarımızınUrban içinde Üşüyüp Üşüyüp kaldığımızınBir Kalır yanık yağlar kokusu şehirlerdeUzun nehirlere binip uzaklaşmadıkçaBir Kalır yabancı yataklarda o otellerMeydanlar heykeller sizin olmadığınız o her yerO çok yalınç gerçekli gelip gitmelerBir Kalır uzun duvarlar ve onların dipleriBir Kalır Yılgın Adamların hep Evet dedikleriÇok üşürdük hep üşürdük üşümekti bütün yaşadığımızÜşürdü ellerimiz aşkımız sonsuz uzun sakallarımızTükenir dağınık diriliği kaşıntımızın bir günBir Kalır uzun kitaplarda anısı çok Üşüdüğümüzün 2 kişiden, 2 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş okudum, okuyorum, okuyacağım... başucu kitabım olmazsa olmazım. 2 kişiden, 2 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş bir şeyi tutkuyla sevmek. bir şiiri. bir kitabı. bir şairi. 2 kişiden, 2 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş Büyük Saat siz Ev olur mu? 2 kişiden, 2 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş şu kadar söylüyorum, kitap durumunu "okuyor" olarak işaretledim bundan 10 sene sonrada durum okuyor olarak kalacak. çünkü bir şiirle insan bağ kurar ve koparamazsın o bağı 2 kişiden, 2 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş zamanı durduran, zamanı başlatan büyük ustanın kaleminden. tek kelime ile mükemmel. 1 kişiden, 1 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş “Gözbebeklerinde bir tutam yapıştı kaldı Gökyüzünde eyleşen bir buluttan Payı kalmadı uzun gecelerde Şaraptan, kadından ve umuttan Kanı yayıldı çimenlere Birazı fasulyadan birazı nohuttan” 1 kişiden, 1 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş Turgut Uyar her dizesinde kelimelerin gizemine ışık okuduğumuz şiirden her dizeden birçok anlam uyarın şiirinde birazda tevrat esintisi şiirini bu kadar iyi kullanabilmesiyle de ne kadar büyük bir şair olduğunu bir kez daha Turgut Uyar'ın kelimelerinin derinliği sizleri şaşırtabilir! 1 kişiden, 1 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş Turgut Uyar tam bir Anadolu sevdalısı. Her gün gördüğümüz ancak tarif edemediğimiz güzel şeyleri şiire döken insan... 1 kişiden, 1 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş puan vermenin haddime olmadığını düşündüğüm başucudur.! 0 kişiden, 0 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş Nasıl güzel nasıl güzel.. Keşke daha önce alsaydım da okusaydım dedirtan kitap! 0 kişiden, 0 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş Kitap ve yazar '' bir anda kendi kendime bulduğum mutlu gerçek'' gibi.
turgut uyar büyük saat sözleri