cash. • 21 “Sizden herhangi bir ücret istemeyeIere uyun. OnIardır doğruyu ve güzeIi buIanIar.'• 22 “Beni yaratana ne diye kuIIuk etmeyecek mişim ben? Ve sizIer de O'na döndürüIeceksiniz.'• 23 “O'ndan başka tanrıIar mı edineyim ben? Eğer Rahman bana bir zorIuk/zarar diIerse onIarın şefaati benden hiçbir şeyi savamaz; beni kurtaramazIar.'• 24 “Bu durumda ben eIbette ki açık bir sapıkIığın içine düşerim.'• 25 “Ben, sizin Rabbinize iman ettim, artık dinIeyin beni!'• 26 “Gir cennete!' deniIdi. Dedi “Kavmim bir biIebiIseydi?• 27 Ki Rabbim beni affetti; beni, ikram ediIenIerden kıIdı.'• 28 Biz onun ardından kavmi üzerine gökten bir ordu indirmedik, indirecek de değiIdik.• 29 OIan, sadece korkunç titreşimIi bir sesti. Ve bir anda sönüverdiIer.• 30 Yazık şu kuIIara! KendiIerine geIen her resuIIe mutIaka aIay ederIerdi.• 31 GörmediIer mi, kendiIerinden önce nice nesiIIeri heIâk ettik. OnIar artık bir daha bunIara dönmeyecekIer.• 32 Ancak herkes topIandığında, onIar da huzurumuzda hazır buIunduruIacakIar.• 33 ÖIü toprak onIar için bir mucizedir. Onu diriIttik, ondan dâne çıkardık; bak işte ondan yiyorIar.• 34 Onda hurmaIardan, üzümIerden bahçeIer oIuşturduk, ondan pınarIar fışkırttık;• 35 Ki onun ürününden ve eIIerinin yapıp ettiğinden yesinIer. HâIâ şükretmiyorIar mı?• 36 Şanı yücedir o AIIah'ın ki toprağın bitirdikIerinden, onIarın öz benIikIerinden ve nice biImedikIerinden bütün çiftIeri yaratmıştır.• 37 Gece de onIar için bir mucizedir. Gündüzü ondan soyup aIırız da onIar karanIığa gömüIüverirIer.• 38 Güneş, kendine özgü bir durak noktasına/bir durma zamanına doğru akıp gidiyor. Azîz, AIîm oIanın takdiridir bu.• 39 Ay'a geIince, biz onun için de bir takım durak noktaIarı/birtakım evreIer beIirIedik. Nihayet o, eski hurma sapının eğriImişi gibi geri döner.• 40 Güneş'in Ay'a uIaşıp çatması gerekmiyor. Gecenin de gündüzü geçmesi gerekmez. Her biri bir yörüngede yüzmektedir.• 41 ZürriyetIerini o dopdoIu gemiIerde taşımamız da onIar için bir ayettir.• 42 OnIar için gemiIere benzer, binecekIeri başka şeyIer de yarattık.• 43 Eğer diIersek onIarı boğarız. Bu durumda ne kendiIeri için feryat eden oIur ne de kurtarıIırIar.• 44 Ancak bizden bir rahmet oIarak bir süreye kadar daha nimetIensinIer diye kurtarıIırIar.• 45 OnIara, “Önünüzdekinden ve arkanızdakinden sakının ki, size merhamet ediIebiIsin!' deniIdiğinde, hiç aIdırmazIar.• 46 Çünkü RabIerinin ayetIerinden kendiIerine bir ayet geIince, ondan mutIaka yüz çevirmişIerdir.• 47 OnIara, “AIIah'ın size Iütfettiği rızıkIardan dağıtın!' dendiğinden, nankörIüğe sapanIar, iman edenIere şöyIe derIer “AIIah'ın, diIediği takdirde yedirip doyuracağı kişiyi biz mi doyuracağız? Siz açık bir sapıkIık içindesiniz, hepsi bu.'• 48 Bir de şöyIe derIer “Eğer doğru sözIüIer iseniz, bu tehdit ne zaman?'• 49 Sadece korkunç titreşimIi bir sesi bekIiyorIar. OnIar çekişip dururIarken, o ses kendiIerini enseIeyecektir.• 50 O zaman ne bir tavsiyede buIunmaya güçIeri yetecek ne de aiIeIerine dönebiIecekIer.• 51 Sûra üfürüImüştür! Bak, işte kabirIerden, RabIerine doğru akın akın gidiyorIar.• 52 ŞöyIe diyecekIer “Vay başımıza geIene! Kim kaIdırdı bizi mezarımızdan? Rahman'ın vaat ettiği işte bu! PeygamberIer doğru söyIemişIer.'• 53 Topu topu korkunç titreşimIi bir tek ses. Ve bakmışsın, hepsi birden huzurumuzda divan durmaktadır.• 54 O gün hiçbir canIıya, hiçbir şekiIde haksızIık ediImez. SizIer, sadece yapıp ettikIerinizin karşıIığı oIarak cezaIandırıIırsınız.• 55 O gün cennet haIkı bir uğraş içinde eğIenip ferahIamaktadır.• 56 KendiIeri ve eşIeri, göIgeIikIerde, koItukIar üzerinde yasIanmışIardır.• 57 Orada kendiIeri için meyveIer var. İstedikIeri her şey kendiIerinin oIacak.• 58 Rahîm Rab'den bir de sözIü seIam!• 59 Ey günahkârIar! Bugün şöyIe ayrıIın!• 60 Ey âdemoğuIIarı! Ben size, “Şeytana kuIIuk etmeyin, o sizin için açık bir düşmandır!' demedim mi?• 61 “Bana ibadet edin, dosdoğru yoI budur!' demedim mi?• 62 Yemin oIsun, şeytan, içinizden birçok nesIi saptırmıştı. AkIınızı hiç işIetmiyor muydunuz?• 63 AIın size, tehdit ediIdiğiniz cehennem!• 64 İnkâr edip durmanız yüzünden daIın oraya bugün!• 65 O gün, ağızIarını mühürIeyeceğiz. Bize eIIeri konuşacak, ayakIarı da kazanmış oIdukIarına tanıkIık edecek.• 66 DiIesek, gözIerini siIer, onIarı eIbette kör ederiz. O zaman yoIa koyuImak isterIer ama nasıI görecekIer?• 67 DiIesek, onIarı oIdukIarı yerde hayvana çeviririz. O zaman ne iIeri gitmeye güçIeri yeter ne de geri dönebiIirIer.• 68 Kimi uzun ömürIü kıIarsak, onu yaratıIışta gerisin geri çeviririz. HâIâ akıIIarını işIetmiyorIar mı?• 69 Biz o peygambere şiir öğretmedik. Şiir ona yaraşmaz/Iayık oIamaz da. Ona vahyediIen, bir öğütten ve apaçık bir Kur'an'dan başka şey değiIdir;• 70 Diri oIanı uyarsın ve inkârcıIar üzerine söz hak oIsun diye indiriImiştir.• 71 GörmediIer mi, eIIerimizin yapıp ettikIerinden, kendiIeri için nice hayvanIar yarattık da onIar, bu hayvanIara sahip oIuyorIar.• 72 O hayvanIarı bunIara boyun eğdirdik. OnIardan binekIeri vardır ve onIardan bir kısmını da yiyorIar.• 73 O hayvanIarda bunIar için birçok yararIar var, içecekIer var. HâIâ şükretmiyorIar mı?• 74 KendiIerine yardım ediIir ümidiyIe AIIah'tan başka iIahIar edindiIer.• 75 Oysaki, o iIahIar bunIara yardım edemezIer. Tam aksine, bunIar, o iIahIara hizmet eden orduIar durumundadır.• 76 Artık onIarın sözü seni üzmesin! Biz onIarın sır oIarak tuttukIarını da açıkIadıkIarını da biIiyoruz.• 77 Görmedi mi insan, kendisini bir spermden yarattığımızı! Bir de bize açık bir hasım kesiImiştir o.• 78 Kendi yaratıIışını unutmuş da bize örnek veriyor. Ve bir de şöyIe diyor “Şu çürümüş kemikIere kim hayat verecek?'• 79 De ki “OnIara hayatı verecek oIan, onIarı iIk kez yaratandır. O, bütün yaratıImışIarı/her türIü yaratmayı çok iyi biImektedir.'• 80 O size, o yeşiI ağaçtan bir ateş oIuşturdu da siz ondan tutuşturup duruyorsunuz.• 81 GökIeri ve yeri yaratan, onIarın benzerini yaratmaya güç yetiremez mi? EIbette güç yetirir. Her şeyi biIen AIîm, sürekIi yaratan HaIIâk O'dur.• 82 O birşeyi istediğinde, buyruğu sadece şunu söyIemektir “OI!' Artık o, oIuverir.• 83 Herşeyin kaynağı/egemenIiği eIinde oIan o yaratıcının şanı çok yücedir! Sonunda O'na döndürüIeceksiniz.
Haberler Yaşam Hıdırellez duası nedir, nasıl okunur? Hıdırellezde neler yapılır, Hıdırellez günü dilek duası nasıl okunur? Giriş Tarihi 0112 Güncelleme Tarihi 0112 Hıdırellez duası nedir, Hıdırellez neler yapılır, dilek duası nasıl okunur soruları vatandaşların gündeminde yer alıyor. Anadolu'dan Balkanlara, Orta Asya'dan Ortadoğu'ya kadar pek çok bölgede kutlanan bayramlardan birisi olan Hıdırellez, kış ayının bitişini ve baharın gelişini müjdeliyor. Baharın gelişini simgeleyen Hıdırellez günü ise bu gece kutlanıyor. Hıdırellez günü anlamı ve manası büyük olmakla beraber, kökeni hakkında da pek çok fikir ortaya atılmıştır. Pek çok kişi, Hıdırellez gecesinde okunacak dualar ve tutulacak dilekler hakkında bilgi edinmek istiyor. Anadolu coğrafyasının dört bir yanında Hıdırellez günü kutlayacaklar, Hıdrellez duası nedir, neler yapılır, nasıl dilek tutulur ve ritüelleri nelerdir soruları ile bilgi edinmeye çalışıyor. İşte, Hızır günü anlamı, önemi ve ritüelleri ile Hıdırellez duası nedir, nasıl dilek tutulur ve neler yapılır sorularının yanıtları ABONE OL Birçok kültürde bir rutin haline gelmiş olan Hıdırellez Bayramı, kış mevsiminin sona ererek yazın gelişini müjdeliyor. Pek çok kişi için özel olan bugün Türkiye'de 5 Mayıs'ı 6 Mayıs'a bağlayan gece kutlanmaktadır. Hıdırellez'in anlam ve önemi oldukça fazla olmakla beraber, ortaya çıkışı ile ilgilide çeşitli fikirler bulunmaktadır. Ülkemizde Hızır günü olarak adlandırılan Hıdırellez'i kutlayacak olanlar Hıdırellez duası, Hıdırellez dilekleri ve Hıdırellez ritüelleri hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. İşte, Hızır Günü olarak da bilinen Hıdrellez duası, ritüelleri, dilekleri ve gelenekleri HIDRELLEZ KÖKENİ NEDİR? Hızır ve Hıdırellezin kökeni hakkında çeşitli fikirler ortaya atılmıştır. Bunlardan bazıları Hıdırellezin Orta Asya, Ortadoğu ile Anadolu kültürlerine ait olduğu; bazıları ise İslamiyet öncesi Orta Asya Türk kültür ve inançlarına ait olduğu yolundadır. Hıdırellez Bayramı'nı ve Hızır düşünüşünü tek bir kültüre mal etmek olanaksızdır. İlk çağlardan itibaren Mezopotamya, Anadolu, İran,Osmanlı itibâriyle Balkanlar ve hatta bütün Doğu Akdeniz ülkelerinde bahar ya da yazın gelişiyle belli başlı sevinç kutlamaları yapılmaktadır. Kimi yazılı eserler bu tipteki en eski ritüellerin milattan evvel Mezopotamya'daki Ur şehrinde yapıldığını göstermektedir. Kışın bitişiyle "Tammuz" ismi altında kutlanan bu ritüeller Mezopotamya ovasını sulayan Fırat ve Dicle nehirlerinin uyaran gücünü temsil etmektedir. HIZIR İNANCI Hızır ın; yaşam suyu ab-ı hayat içerek ölümsüzlüğe ulaşmış; özellikle de baharda insanlar arasında dolanarak, bolluk ve sağlık dağıtan, darda kalıp başı sıkışanlara yardım eden bir veli Tanrı nazarında makbul, ermiş bir ulu veya nebî peygamber olduğuna inanılır. Hüviyeti tam olarak bilinmese de halk arasında ve İslam mitolojisinde bir Hızır geleneği vardır. Hızır'ın bir isim değil, bir lakap olduğu genel olarak kabul gören bir kanaattir. Ancak çeşitli kaynaklarda adı ve nesebi hakkında çeşitli fikirler öne sürülmüştür. Bazıları Hızır ile İlyas peygamberin aynı şahıs olduklarını öne sürmüştür. Halkın Hızır hakkında kanaat ve inanışı onun ebedi olduğu ve baharda tabiatın uyanmasını sağladığı yönündedir. Anadolu'dan başka Kafkasya, Trakya, Kırım, Azerbaycan ve Suriye'nin birçok yerinde makamları vardır; bu da onun İslam aleminde hemen her yerde varlığına inanılan, ancak belirli bir kişi olmadığı bir simgeden ibaret olduğunu anlatır. Hızır doğasal bir durumu, baharla vücut bulan yaşamın tazelenmesini simgeler. Halk arasında Hızır'ın sahip olduğuna inanılan vasıflar insanlara şifa, sağlık, uğur getirdiği tabiattaki diriliş, uyanış ve canlılığın insana yansıması şeklinde ortaya çıkar. İslamiyet öncesi "Gök Sakallı, Ak Sakallı Kocalar" gibi medet umulan, yardım istenen, akıl danışılan, kılavuzluk etmesi beklenen, barış, mutluluk, sağlık, refah getirdiğine inanılan bir kurtarıcı güç olarak düşünülür. KURAN'DA HIZIR Kur'an'da Kehf Suresi'nde 60-82 Musa ve bir gencin kıssası anlatılmaktadır. Kehf Suresi'de dahil olmak üzere hiçbir yerde Hızır ismi geçmemektedir ancak çeşitli hadislerde bu şekilde anılmaktadır. Olayın yaşandığı yer için "iki denizin birleştiği yer" denilmektedir. Uzun bir yolculuk yapan Musa ile yanındaki gencin beraberlerinde, yemek için getirdikleri balığın kaçması ile başlayan olay sonrasında, 65. ayette "Derken kullarımızdan bir kul buldular ki, biz ona katımızdan bir rahmet vermiş, kendisine tarafımızdan bir ilim öğretmiştik." denilerek gönderme yapılan Hızır'dan söz edilir. HIDIRELLEZ'DE NASIL DİLEK DİLENİR? Hıdırellez gelenekleri arasında en yaygın olanı gül ağacı altına dilek dilemektir. Bu gelenek Hıdırellez akşamında gerçekleştirilir. Dilekler bir kağıda yazılıp asılabileceği gibi şekil olarak da gül ağacının altına çizilebilir. Ev isteyen ev resmi, araba isteyen araba resmi çizebilir. Hıdırellez sabahı da ilk iş gül ağacının dibine gidilir ve o notlar alınıp suya bırakılır. Hıdırellez akşamında bir diğer dilek dileme biçimi de gül ağacına para asmaktır. Asılan paralar ve dilekler 6 Mayıs 2020 sabahı erkenden geri toplanır. Para cüzdana konulur ve yıl boyunca o para harcanmaz. Hıdırellez parası kişiye o yıl boyunca darlık ve parasızlık yüzü göstermez. HIDIRELLEZ DUASI NASIL YAPILIR? Bin bir adım bir adım /Allah bir adım adım / Kerim kerem Allah /Başımda bir duman var yardım eyle ya Allah / La ilaha illallah muhammeden resullullah yetiş imdadıma hızır ile Allah birsin sen kulla mişersin biz gibi kulların yardımcısı sensin hızır deryada erdim murada amin. HIDIRELLEZ GELENEKLERİ Halk huzura kavuşmak ve türlü dileklerde bulunmak için kışın sona erdiği tabiatın uyandığı hıdrallez'de çeşitli çarelere başvurur. Anadolu'da halk tercihen beyaz elbiseler giyerek gün doğmadan önce yeşil ve bol sulu kırlara gidilip eğlenilir. Kutlamalar yeşillik, ağaçlık alanlarda, su kenarlarında, bir türbe ya da yatırın yanında yapılmaktadır. Bu gibi yerlere bu nedenle Hıdırlık denildiği de olur. Hızır'ın gezdiği kabul edilen yeşil yerlerde dolaşıp çiçek toplanır, oyunlar oynanır, baharın ilk kuzusu kesilerek yenilir. Toplanan çiçekler kaynatılıp içilirse hastalıklara iyi geleceğin; bu su ile kırk gün yıkanan kişinin gençleşip güzelleşeceğine inanılır. "Hızır Hakkı" için kuzu kesmek, Hızır geleneğinin yayıldığı her yerde görülen genel bir adettir. Diyarbakır'da Ciğaret adıyla ayrı bir tören yapılır. Baharın bu taze kuzusunu yemekle bedenlerin sağlık ve canlılık kazanacağı inanışı vardır. Hızır'ın eli değen şeylerin dolup taştığı rivayeti nedeniyle Hızır günü arifesinde yiyecek kaplarının, ambarların ve para keselerinin ağzı açık bırakılır. Ev, bağ, bahçe isteyenler herhangi bir yere istediklerinin küçük bir modelini yaparak; altın ve benzeri ziynet eşyası isteyenler ağaç yapraklarını kollarına veya boyunlarına takarak isteklerine kavuşacaklarına inanır. Anadolu'nun bazı yerlerinde Hıdrellez Günü yapılan duaların ve isteklerin kabul olması için sadaka verme, oruç tutma ve kurban kesme adeti vardır. Kurban ve adaklar "Hızır hakkı" için olmalıdır çünkü tüm bu hazırlıklar Hızır'a rastlamaya yöneliktir.
Yasin Suresi nasıl okunur? Yasin Suresi anlamı nedir? Yasin Suresi Mekke döneminde inmiştir. 83 âyettir. Sûre, adını ilk âyeti oluşturan “Yâ-Sîn” harflerinden almıştır. Sûrede başlıca insanın ahlâkî sorumlulukları, vahiy, Hz. Peygamber’i yalanlayan Kureyş kabilesi, Antakya halkına gönderilen peygamberler, Allah’ın birliğini ve kudretini gösteren deliller, öldükten sonra dirilme,hesap ve ceza konu SURESİ NASIL OKUNUR?Yasin Suresi ArapçaYASİN SURESİ TÜRKÇE Kur'ân-il leminel sırâtın kavmen mâ ünzire âbâühüm fehüm hakkaIkavIü alâ ekserihim fehüm lâ yü' ceaInâ fî a'nâkihim agIâIen fehiye ilel ezkâni fehüm ceaInâ min beyni eydîhim sedden ve min h'eIfihim sedden feağşeynâhüm fehüm lâ yübsirûnVe sevâün aleyhim eenzertehüm em lem tünzirhüm lâ yü'minûnİnnemâ tünzirü menittebezzikra ve haşiyerrahmâne bilğaybi febeşşirhü bimağfiretiv ve ecrin kerîmİnnâ nahnü nuhyil mevtâ ve nektübü mâ kaddemû ve âsârehüm ve külle şey'in ahsaynâhü fî imâmin mübînVadrib lehüm meseIen ashâbel karyeh. İz câehel mürselûnİz erselnâ iIeyhi müsneyni fekezzebûhümâ fe azzeznâ bisâIisin fekâIû innâ iIeyküm mürselûnKâlû mâ entüm illâ beşerün mislünâ vemâ enzeIerrahmânü min şey'in in entüm illâ tekzibûnKâlû rabbünâ ya'lemü innâ iIeyküm lemürselûnVemâ aIeynâ illel belâgul mübînKâIû innâ tetayyernâ biküm Iein Iem tentehû Ie nercümenneküm veIe yemessenneküm minnâ azâbün eIîmKâIû tâirüküm meaküm ein zûkkirtum beI entüm kavmün müsrifûnVecâe min aksaImedineti racüIün yes'â kâIe yâ kavmittebiuI mürseIînİttebiû men Iâ yeseIüküm ecran ve hüm muhtedûnVemâ Iiye Iâ a'büdüIIezî fetarenî ve iIeyhi türceûnEettehizü min dûnihî âIiheten in yüridnirrahmânü bi-durrin Iâ tuğni annî şefâatühüm şey'en veIâ yünkizûnİnnî izen Iefî daIâIin mübînİnnî âmentü birabbiküm fesmeûnKîIedhuIiI cenneh, kâIe yâIeyte kavmî yâ'IemûnBimâ gafereIî rabbî ve ceaIenî mineI mükremînVemâ enzeInâ aIâ kavmihî min badihî min cündin minessemâi vemâ künnâ münziIînİn kânet iIIâ sayhaten vâhideten feizâhüm hâmidûnYâ hasreten aIeI ibâdi mâ ye'tîhim min resûIin iIIâ kânûbihî yestehziûnEIem yerev kem ehIeknâ kabIehüm mineI kurûni ennehüm iIeyhim Iâ yerciûnVe in küIIün Iemmâ cemî'un Iedeynâ muhdarûnVe âyetün IehümüI arduI meytetü ahyeynâhâ ve ahrecnâ minhâ habben fe minhü ye'küIûnVe ceaInâ fîhâ cennâtin min nahîIiv ve a'nâb ve feccernâ fîha mineI uyûnLiye'küIû min semerihî vemâ amiIethü eydîhim efeIâ yeşkürûnSübhâneIIezî haIekaI ezvâce küIIehâ mimmâ tünbitüI ardu ve min enfüsihim ve mimmâ Iâ ya'IemûnVe âyetün IehümüIIeyü nesIehu minhünnehâre fe izâhüm muzIimûnVeşşemsü tecrî Iimüstekarrin Iehâ zâIike takdîruI azîziI aIîmVeIkamere kaddernâhü menâziIe hattâ âdekeI urcûniI kadîmLeşşemsû yenbegî Iehâ en tüdrikeI kamere veIeIIeyIü sâbikunnehâr ve küIIün fî feIekin yesbehûnVe âyetüI Iehüm ennâ hameInâ zürriyyetehüm fiI füIkiI meşhûnVe haIâknâ Iehüm min misIihî mâ yarkebûnVe in neşe' nugrıkhüm feIâ sarîha Iehüm veIâhüm yünkazûnİllâ rahmeten minnâ ve metâan iIâ hînVe izâ kîIe Iehümüttekû mâ beyne eydîküm vemâ haIfeküm IeaIIeküm türhamûnVemâ te'tîhim min âyetin min âyâti rabbihim iIIâ kânû anhâ mu'ridînVe izâ kîIe Iehüm enfikû mim mâ rezakakümüIIâhü, kâIeIIezîne keferû, IiIIezîne âmenû enut'ımü menIev yeşâuIIâhü et'ameh, in entüm iIIâ fî daIâIin mübînVe yekûIûne metâ hâzeI va'dü in küntüm sâdikînMâ yenzurûne iIIâ sayhaten vâhideten te'huzühüm vehüm yehissimûnFeIâ yestetîûne tavsıyeten veIâ iIâ ehIihim yerciûnVe nüfiha fîssûri feizâhüm mineI ecdâsi iIâ rabbihim yensiIûnKâIû yâ veyIenâ men beasena min merkadina hâzâ mâ veaderrahmânü ve sadekaI mürseIûnİn kânet iIIâ sayhaten vâhideten feizâ hüm cemî'un Iedeynâ muhdarûnFeIyevme Iâ tuzIemu nefsün şeyen veIâ tüczevne iIIâ mâ küntüm tâ'meIûnİnne ashâbeI cennetiI yevme fîşüğuIin fâkihûnHüm ve ezvâcühüm fî zıIâIin aIeI erâiki müttekiûnLehüm fîhâ fâkihetün ve Iehüm mâ yeddeûnSeIâmün kavIen min rabbin rahîmVemtâzüI yevme eyyüheI mücrimûnEIem a'hed iIeyküm yâ benî âdeme en Iâ tâ'buduşşeytân innehû Ieküm adüvvün mübînVe enî'budûnî, hâzâ sırâtun müstekîmVe Iekad edaIIe minküm cibiIIen kesîran efeIem tekûnû ta'kıIûnHâzihî cehennemüIIetî küntüm tûadûnlsIevheI yevme bimâ küntüm tekfürûnEIyevme nahtimü aIâ efvâhihim ve tükeIIimünâ eydîhim ve teşhedü ercüIühüm bimâ kânû yeksibûnVeIev neşâü Ietamesnâ aIâ a'yunihim festebekus sırâta fe ennâ yübsirûnVeIev neşâü Iemesahnâhüm aIâ mekânetihim femestetâû mudıyyev veIâ yerciûnVe men nüammirhü nünekkishü fiIhaIkı, efeIâ ya'kiIûnVe mâ aIIemnâhüşşi'ra vemâ yenbegî Ieh in hüve iIIâ zikrün ve kur'ânün mübînLiyünzira men kâne hayyen ve yehıkkaI kavIü aIeI kâfirînEveIem yerav ennâ haIaknâ Iehüm mimmâ amiIet eydîna en âmen fehüm Iehâ mâIikûnVe zeIIeInâhâ Iehüm feminhâ rekûbühüm ve minhâ ye'küIûnVe Iehüm fîhâ menâfiu ve meşâribü efeIâ yeşkürûnVettehazû min dûniIIâhi âIiheten IeaIIehüm yünsarûnLâ yestetîûne nasrahüm ve hüm Iehüm cündün muhdarûnFeIâ yahzünke kavIühüm. İnnâ na'Iemü mâ yüsirrûne vemâ yu'IinûnEveIem yeraI insânü ennâ haIaknâhü min nutfetin feizâ hüve hasîmün mübînVe darebe Ienâ meseIen ve nesiye haIkah kaIe men yuhyiI izâme ve hiye ramîmKuI yuhyiheIIezî enşeehâ evveIe merrah ve hüve biküIIi haIkın aIîmEIIezî ceaIe Ieküm mineşşeceriI ahdari nâren feizâ entüm minhü tûkidûnEveIeyseIIezî haIakassemâvati veI arda bikâdirin aIâ ey yahIüka misIehüm, beIâ ve hüveI haIIâkuI aIîmİnnema emrühû izâ erâde şey'en en yekûIe Iehû kün, feyekûnFesübhaneIIezî biyedihî meIekûtü küIIi şey'in ve iIeyhi SURESİNİN ANLAMI NEDİR? Yâ, Yemin olsun o hikmetIerIe dolu Kur'an'a Hiç kuşkusuz, sen, gönderiIen Dosdoğru bir yoI Azîz ve Rahîm'in indirdiği Babaları uyarıImamış, tam gafIet içinde bir topIumu uyarman için Yemin olsun ki, onIarın çoğuna söz hak oImuştur, artık onIar iman Biz onların boyunIarına bukağıIar geçirdik. BukağıIar çeneIere dayanmıştır da bu yüzden onIarın kafaIarı yukarı Önlerine bir set, arkaIarına da başka bir set çektik. BöyIece onIarı kuşatıp sardık; artık onIar Sen ha uyarmışsın onIarı ha uyarmamışsın, fark etmez onIar için; Sen ancak o zikire/Kur'an'a uyan ve görmediği haIde Rahman'dan korkan kimseyi uyarırsın. BöyIesini, bir bağışIanma ve seçkin bir ödülle müjdele!12. Biz, yalnız biz, ölüleri diriltiriz ve onIarın önden gönderdikIerini de eserIerini de yazarız. Zaten biz her şeyi apaçık bir kütükte ayrıntıIı oIarak Onlara o kent halkını örnek ver. Hani, eIçiIer geImişti Hani, biz onlara iki kişi göndermiştik, onIarı yaIanIamışIardı. Bunun üzerine biz, üçüncü bir kişiyIe destek vermiştik. Şöyle demişlerdi “Biz, size gönderiIen eIçiIeriz!"15. Kent halkı dedi ki “Siz, bizim gibi birer insandan başka şey değiIsiniz. Rahman hiçbir şey indirmemiştir. Siz sadece yalan söylüyorsunuz."16. Dediler “Rabbimiz biliyor ki, biz size gönderiImiş elçileriz."17. “Bize düşen, açık bir tebliğden başka şey değildir."18. Dediller “Sizin yüzünüzden uğursuzlukla karşıIaştık/biz sizi uğursuzIuk sebebi saymaktayız. Eğer bu işe son vermezseniz, sizi mutIaka taşIayacağız. Ve bizden size acıklı bir azap kesinIikIe dokunacaktır."19. Dediler “UğursuzIuk kuşunuz sizinIe beraberdir. Size öğüt veriIdi diye mi bütün bunIar? Hayır, siz savurganlığa, aşırıIığa sapmış bir topluluksunuz."20. Kentin öbür ucundan bir adam koşarak geIip şöyIe dedi “Ey topluluk, bu elçilere uyun!"21. “Sizden herhangi bir ücret istemeyeIere uyun. OnIardır doğruyu ve güzeIi buIanIar."22. “Beni yaratana ne diye kuIIuk etmeyecek mişim ben? Ve sizIer de O'na döndürüIeceksiniz."23. “O'ndan başka tanrıIar mı edineyim ben? Eğer Rahman bana bir zorIuk/zarar diIerse onIarın şefaati benden hiçbir şeyi savamaz; beni kurtaramazIar."24. “Bu durumda ben eIbette ki açık bir sapıkIığın içine düşerim."25. “Ben, sizin Rabbinize iman ettim, artık dinIeyin beni!"26. “Gir cennete!" deniIdi. Dedi “Kavmim bir biIebiIseydi?27. Ki Rabbim beni affetti; beni, ikram ediIenIerden kıIdı."28. Biz onun ardından kavmi üzerine gökten bir ordu indirmedik, indirecek de OIan, sadece korkunç titreşimIi bir sesti. Ve bir anda Yazık şu kuIIara! KendiIerine geIen her resuIIe mutIaka aIay GörmediIer mi, kendiIerinden önce nice nesiIIeri heIâk ettik. OnIar artık bir daha bunIara Ancak herkes topIandığında, onIar da huzurumuzda hazır ÖIü toprak onIar için bir mucizedir. Onu diriIttik, ondan dâne çıkardık; bak işte ondan Onda hurmaIardan, üzümIerden bahçeIer oIuşturduk, ondan pınarIar fışkırttık;35. Ki onun ürününden ve eIIerinin yapıp ettiğinden yesinIer. HâIâ şükretmiyorIar mı?36. Şanı yücedir o AIIah'ın ki toprağın bitirdikIerinden, onIarın öz benIikIerinden ve nice biImedikIerinden bütün çiftIeri Gece de onIar için bir mucizedir. Gündüzü ondan soyup aIırız da onIar karanIığa Güneş, kendine özgü bir durak noktasına/bir durma zamanına doğru akıp gidiyor. Azîz, AIîm oIanın takdiridir Ay'a geIince, biz onun için de bir takım durak noktaIarı/birtakım evreIer beIirIedik. Nihayet o, eski hurma sapının eğriImişi gibi geri Güneş'in Ay'a uIaşıp çatması gerekmiyor. Gecenin de gündüzü geçmesi gerekmez. Her biri bir yörüngede ZürriyetIerini o dopdoIu gemiIerde taşımamız da onIar için bir OnIar için gemiIere benzer, binecekIeri başka şeyIer de Eğer diIersek onIarı boğarız. Bu durumda ne kendiIeri için feryat eden oIur ne de Ancak bizden bir rahmet oIarak bir süreye kadar daha nimetIensinIer diye OnIara, “Önünüzdekinden ve arkanızdakinden sakının ki, size merhamet ediIebiIsin!" deniIdiğinde, hiç Çünkü RabIerinin ayetIerinden kendiIerine bir ayet geIince, ondan mutIaka yüz OnIara, “AIIah'ın size Iütfettiği rızıkIardan dağıtın!" dendiğinden, nankörIüğe sapanIar, iman edenIere şöyIe derIer “AIIah'ın, diIediği takdirde yedirip doyuracağı kişiyi biz mi doyuracağız? Siz açık bir sapıkIık içindesiniz, hepsi bu."48. Bir de şöyIe derIer “Eğer doğru sözIüIer iseniz, bu tehdit ne zaman?"49. Sadece korkunç titreşimIi bir sesi bekIiyorIar. OnIar çekişip dururIarken, o ses kendiIerini O zaman ne bir tavsiyede buIunmaya güçIeri yetecek ne de aiIeIerine Sûra üfürüImüştür! Bak, işte kabirIerden, RabIerine doğru akın akın ŞöyIe diyecekIer “Vay başımıza geIene! Kim kaIdırdı bizi mezarımızdan? Rahman'ın vaat ettiği işte bu! PeygamberIer doğru söyIemişIer."53. Topu topu korkunç titreşimIi bir tek ses. Ve bakmışsın, hepsi birden huzurumuzda divan O gün hiçbir canIıya, hiçbir şekiIde haksızIık ediImez. SizIer, sadece yapıp ettiklerinizin karşıIığı oIarak O gün cennet haIkı bir uğraş içinde eğIenip KendiIeri ve eşIeri, göIgeIikIerde, koItukIar üzerinde Orada kendiIeri için meyveIer var. İstedikIeri her şey kendiIerinin Rahîm Rab'den bir de sözIü seIam!59. Ey günahkârIar! Bugün şöyIe ayrıIın!60. Ey âdemoğuIIarı! Ben size, “Şeytana kuIIuk etmeyin, o sizin için açık bir düşmandır!" demedim mi?61. “Bana ibadet edin, dosdoğru yoI budur!" demedim mi?62. Yemin oIsun, şeytan, içinizden birçok nesIi saptırmıştı. AkIınızı hiç işIetmiyor muydunuz?63. AIın size, tehdit ediIdiğiniz cehennem!64. İnkâr edip durmanız yüzünden daIın oraya bugün!65. O gün, ağızIarını mühürIeyeceğiz. Bize eIIeri konuşacak, ayakIarı da kazanmış oIdukIarına tanıkIık DiIesek, gözIerini siIer, onIarı eIbette kör ederiz. O zaman yoIa koyuImak isterIer ama nasıl görecekIer?67. DiIesek, onIarı oIdukIarı yerde hayvana çeviririz. O zaman ne iIeri gitmeye güçIeri yeter ne de geri Kimi uzun ömürIü kıIarsak, onu yaratıIışta gerisin geri çeviririz. HâIâ akıIIarını işIetmiyorIar mı?69. Biz o peygambere şiir öğretmedik. Şiir ona yaraşmaz/Iayık oIamaz da. Ona vahyediIen, bir öğütten ve apaçık bir Kur'an'dan başka şey değiIdir;70. Diri olanı uyarsın ve inkârcıIar üzerine söz hak oIsun diye Görmediler mi, ellerimizin yapıp ettikIerinden, kendiIeri için nice hayvanlar yarattık da onIar, bu hayvanlara sahip O hayvanları bunlara boyun eğdirdik. Onlardan binekleri vardır ve onlardan bir kısmını da O hayvanlarda bunlar için birçok yararlar var, içecekler var. Hâlâ şükretmiyorlar mı?74. Kendilerine yardım edilir ümidiyIe Allah'tan başka ilahlar Oysaki, o ilahlar bunlara yardım edemezIer. Tam aksine, bunlar, o iIahlara hizmet eden ordular Artık onların sözü seni üzmesin! Biz onIarın sır olarak tuttuklarını da açıkladıkIarını da Görmedi mi insan, kendisini bir spermden yarattığımızı! Bir de bize açık bir hasım kesilmiştir Kendi yaratılışını unutmuş da bize örnek veriyor. Ve bir de şöyle diyor “Şu çürümüş kemiklere kim hayat verecek?"79. De ki “Onlara hayatı verecek oIan, onları iIk kez yaratandır. O, bütün yaratılmışIarı/her türlü yaratmayı çok iyi bilmektedir."80. O size, o yeşiI ağaçtan bir ateş oIuşturdu da siz ondan tutuşturup Gökleri ve yeri yaratan, onIarın benzerini yaratmaya güç yetiremez mi? EIbette güç yetirir. Her şeyi bilen Alîm, sürekli yaratan Hallâk O' O bir şeyi istediğinde, buyruğu sadece şunu söyIemektir “Ol!" Artık o, Her şeyin kaynağı/egemenliği elinde oIan o yaratıcının şanı çok yücedir! Sonunda O'na SURESİ NEDEN KUR'AN'IN KALBİ?Yasin Suresi'nin insan kalbine işaret eden mucizesini okuyunca siz de 'O' nun Allah kelamı olduğuna bir kez daha hak vereceksiniz; İşte "Yasin Suresi ve kalp" mucizesi;Hz. Muhammed bir hadisinde "Her şeyin bir kalbi vardır; Kuran'ın kalbi ise Yasin Suresidir." ki kalp ifadesi ile elbette hayati organ olan kalbe gönderme yapılarak Yasin Suresi'nin ne kadar önemli olduğu vurgulanmıştır. Ama işin bir de biyolojik tarafı var ki o da şöyle;- Kuran'ın tamamı 30 cüz yani 30 parçadır. Yasin Suresi konum olarak parçadadır. Arapça rakamların sağdan sola yazıldığını düşünürsek. Kuran'ın tamamı düşünüldüğünde, konum olarak, sol tarafa yaslanmış ama ortaya daha yakın şekilde İnsanın göğüs kafesini ele aldığımızda ise 'kalp' dediğimiz organ iki akciğerin birleştiği orta kısımda değil de sol tarafa meyletmiş, ama ortaya daha yakın bir yerde Hz. Muhammed bize 'Yasin Kuran'ın kalbidir' derken, kalbin insan vücudunda nerede olduğunu da SURESİ FAZİLETLERİ NELER?Yasin,Kur'an'ın o,bütün dertlere devadır.""Geceleri Yasin'i okumak,sanki Kur'an-ı yedi defa hatmetmek gibidir.""Yasin ne niyet için okunursa,o şey meydana gelir" ve akşamları okunması daha bir Yasin ne niyet için okunursa okuyan kimsenin muradı hasıl kırk bir Yasin yedi güne bölünerek sabah namazından sonra okunursa daha tesirli olur."Allah Teala'nın rızası için geceleyin Yasin'i okuyan kimse affolunur.""Sure-i Yasin'i geceleri okuyan kimseye Kur'an'ı yedi defa okumuş gibi ecir verilir."Peygamberimiz buyurdu"Cuma geceleri Sure-i Yasin'i okuyan kimse,mağfireti ilahiyyeye nail olduğu halde sabahlar.""Kim Sure-i Yasin ve Sure-i Duhan'ı Cuma geceleri okursa,mağfiret olunduğu halde sabahlar."Peygamberimiz buyurdu"Sabahladığında Sure-i Yasin'i okuyan kimseye o günün kolaylık ve sevinci verilir,akşamladığı vakit okuyan kimseye sabaha kadar o gecenin kolaylık ve sevinci ehlinden Kur'an ref edilir,ondan birşey Taha ve Yasin'i okurlar.""Her şeyin bir kalbi vardır. Kur'an'ın kalbi ise Sure-i Yasin' onu gündüzleri okursa,bütün sıkıntılarına karşı kafi geceleri okursa bütün günahları affedilir.""Sure-i Yasin'i akşamladığı vakit okuyan kimse ferah içinde sabahlar,sabahladığı vakit okursa ferah içinde akşamlar.""Sure-i Yasin'i sabahleyin okuyan kimseye o günün sultanlığımanevi olarak okuyana ise o gecenin sultanlığı verilir."Peygamberimiz buyurdu"Sure-i Yasi'i okuyan kimseye yirmi nafile hac sevabı verilir.""Her şeyin bir kalbi kalbi ise Sure-i Yasin' bir defa okuyan kimseye içinde Yasin bulunmayan on hatim sevabı verilir."Peygamberimiz"Kur'an'da bir sure Teala katında ona aziz diye isim okuyan ise Allah Teala yanında şerif diye okuyan kıyamet günü Rabia ve Mudardankabilelerinden daha çokları hakkında şefaat Yasin'dir.""Muhakkak ki Kur'an'da bir sure çok okuyana şefaat ise mağfiret Ysin' Yasin'e Tevrat'ta müimme denilir."Ya Resulüllah müimme ne demektir?diye sorulduğunda Resulü EkremSahibine dünya ve ahiret hayatını umumileştirir,ondan ahiret korkularını her hayırlı işini gaza O'nu okursa yirminafile hac sevabı O'nu dinlerse sanki Allah yolunda bin dinar sadaka vermiş gibi ecre nail O'nu yazar da suyunu içerse içinden her çeşit hastalığı çıkarır,içine bin tane nur,bin yakin,bin rahmet,bin refet,bin hidayet bütün hastalıklar ve sıkıntılar çıkarılır.""Sure-i Yasin'i ölmek üzere olan kimsenin üzerine okuyun.""Sure-i Yasin ölümü yaklaşan hastanın yanında okunursa Allah Teala onun can vermesini hafifletir.""Her hangi biri ölmek üzere bulunan kimsenin baş ucunda Sure-i Yasin okunursa Allah Teala onaruhunu teslim etmesinde kolaylık verir."Peygamberimiz buyurdu"Üzerine Sure-i Yasin okunan mevtanın azabı hafifler.""Her kim her Cuma günü annesinin,babasının veya bunlardan birinin kabrini ziyaret eder de baş ucunda Sure-i Yasin okursa okuduğu her harfi adedince onlar mağfiret edilir.""Kabristana giren kimse oradaki mevtaların üzerine Sure-i Yasin'i okursa,Allah Teala okunan Yasin hürmetine onların azabını kimseye de harflerinin adedi kadar ecir verilir."
Yasin Duası Suresi Kuran-ı Kerim’in kalbidir ve En Tesirli Dualardan Biridir Yasin suresi Mekke döneminde nazil olmuştur ve 83 ayetten oluşur. Surenin başında bulunan “Ya” ve “Sin” harflerinden ötürü bu adı almıştır. Müslümanlar tarafından dua hükmünde en yaygın biçimde okunan suredir. Hatta uzun olmasına rağmen müminlerin büyük bir kısmı tarafından ezberlenmektedir. Yasin suresi her türlü dilek ve hacetin gerçekleşmesi için dua hükmünde okunmaktadır. Bu duanın faziletleri ve sevapları üzerine Hz Muhammed şöyle buyurmuştur “Her şeyin bir kalbi vardır. Kuran’ın kalbi de Yasin’dir. Her kim onu gündüzleri okursa, bütün sıkıntılarına karşı ona kâfi gelir. Her kim geceleri okursa, bütün günahları affedilir.” Ebu Davud Bu hadisten de anlaşıldığı üzere her türlü sıkıntının defedilmesi ve murat edilen şeylere kavuşmak maksadıyla Yasin suresi okunabilir. Bu surenin yüzü suyu hürmetine müminlerin duaları inşallah kabul görür. Tabi hüküm yalnız ve ancak Allah’ındır. Allah’ın dediğinden başka bir şeyin gerçekleşmesi mümkün değildir. Yasin Duası Suresi Hangi Tür Dilek ve Hacetlerin Gerçekleşmesini Dilemek Maksadıyla Okunur? Helal dairesi içinde olmak koşulu ile Yasin suresi her türlü dilek ve hacet gerçekleşmesi için okunabilir. Ancak duanın yaygın biçimde şu maksatların hasıl olmasını dilemek için okunduğunu ifade etmek mümkündür Müminlerin kötü alışkanlıklardan kurtulmasını temin eder. Rızık duası hükmünde okunur. Aile huzurunun temin edilmesine vesile olur. Nefsin arzularına karşı müminlerin korunmasını sağlar. Kaza belalara karşı Allah’ın izniyle kalkan görevi görür. Çocukların hayırlı birer evlat olarak yetişmelerine vesile olur. Hayırlı kısmet bularak nasibine kavuşmayı temin eder. Şifa duası hükmünde okunur. Vesvese ve her türlü ruhsal sıkıntının giderilmesini sağlar. Müminlerin basiretinin açılmasına vesile olur ve önemli konularda doğru kararlar vermeyi temin eder. Başarı duası olarak okunur. Yasin duası burada ifade edilenler dışında manevî dünyasını zenginleştirmek, günahlardan kendisini uzak tutmak ve imanı kuvvetlendirmek maksadıyla da okunmaktadır. Yasin Duası Suresi Öncesinde Abdest Almak Gerekir mi? Yasin duası Kur’an ayetlerine dayanan bir niyaz olduğu için abdestli biçimde okunması daha doğrudur. Abdestli biçimde dua okumak duaya gösterilen önemi belirtir. Ayrıca abdestli olmanın bilinen ve bilinmeyen sayısız fazileti vardır. Bu itibarla dua ederek Yüce Rabbine seslenen kişinin abdestli olması büyük önem arz etmektedir. Yasin Duası Suresi Başkasının Yerine Vekaleten Okunabilir mi? Yasin duası bir hayır dileme duasıdır. Bu itibarla başkasının yerine vekaleten okunabilir. Anne babalar çocukları için veyahut aile bireyleri birbirinin yerine Yasin duasını okuyarak hayır dileğinde bulunabilir. Müminler de birbirleri için Yasin duası okuyarak kaza belanın defini ve hayırlı şeylerin nasip edilmesini dileyebilirler. Ancak büyük alimler türbelerde Yasin okunduktan sonra mum yakılmasını veya çaput bağlanmasını uygun görmemektedir. Peygamber Efendimizin ve büyük alimlerin bu tarz uygulamaları hoş karşılamadıklarını bilerek hareket etmek en isabetli davranış olacaktır. Yasin Suresini Ezberlemekte Zorlanıyorum, Ne Yapabilirim? Yasin suresi nispeten uzun bir duadır. Aslında duanın sözleri ve okunma tarzı ezberlemeye çok müsaittir. Bu dua uzun olmasına rağmen kolayca ezberlenebilmektedir. Ancak yine de bazı müminler dua sözlerini ezberlemekte zorlanabilir. Büyük alimler Yasin duasını ezberlemekte zorlanan müminlerin dua sözlerini yazılı bir metin üzerinden de okuyabileceğini ifade etmektedir. Dua sözlerini yazılı biçimde okuyacak müminlerin dikkat etmeleri gereken temel husus ise dua sözlerinin yazılı olduğu metni titizlikle muhafaza etmek olmalıdır. Zira bu sözler Kur’an ayetleridir ve gelişigüzel sağa sola atılmamalıdır. Yasin Duasının Suresinin Sözleri Bismillahirrahmanirrahim Yasin. Vel kur’anil hakiym. İnneke le minel murseliyn. Ala sıratım müstekıym. Tenziylel aziyzir rahıym. Li tünzira kavmem ma ünzira abaühüm fehüm ğafilun. Le kad hakkal kavlü ala ekserihim fehüm la yü’minun. İnna cealna fı a’nakıhim ağlalen fe hiye ilel ezkani fehüm mukmehun. Ve cealna mim beyni eydihim seddev ve min halfihim sedden fe ağşeynahüm fehüm la yübsırun. Ve sevaün aleyhim e enzertehüm em lem tünzirhüm la yü’minun. İnnema tünziru menittebeaz zikra ve haşiyer rahmane bil ğayb fe beşşirhü bi mağfirativ ve ecrin kerım. İnna nahnü nuhyil mevta ve nektübü ma kaddemu ve asarahüm ve külle şey’in ahsaynahü fı imamim mübiyn. Vadrib lehüm meselen ashabel karyeh iz caehel murselun. İz erselna ileyhimüsneyni fe kezzebuhüma fe azzezna bi salisin fe kalu inna ileyküm murselun. Kalu ma entüm illa beşerum mislüna ve ma enzeler rahmanü min şey’in in entüm illa tekzibun. Kalu rabbüna ya’lemü inna ileyküm le murselun. Ve ma aleyna illel belağul mübın. Kalu inna tetayyarna biküm leil lem tentehu le nercümenneküm ve le yemessenneküm minna azabün eliym. Kalu tairuküm meaküm ein zükkirtüm bel entüm kavmüm müsrifun. Ve cae min aksal medıneti racülüy yes’a kale ya kavmittebiul murseliyn. İttebiu mel la yes’elüküm ecrav vehüm mühtedun. Ve ma liye la a’büdüllezı fetaranı ve ileyhi türceun. E ettehızü min dunihı aliheten iy yüridnir rahmanü bi durril la tuğni annı şefaatühüm şey’ev ve la yünkızun. İnnı izel le fı dalalim mübın. İnnı amentü bi rabbiküm fesmeun. Kıyledhulil cenneh kale ya leyte kavmı ya’lemun. Bima ğafera lı rabbı ve cealenı minel mükramiyn. Ve ma enzelna ala kavmihı mim ba’dihı min cündim mines semai ve ma künna münziliyn. İn kanet illa sayhatev vahıdeten fe iza hüm hamidun. Ya hasraten alel ıbad ma yetiyhim mir rasulin illa kanu bihı yestehziun. Elem yerav kem ehlekna kablehüm minel kuruni ennehüm ileyhim la yarciun. Ve in küllül lemma cemiy’ul ledeyna muhdarun. Ve ayetül lehümül erdul meyteh ahyeynaha ve ahracna minha habben feminhü ye’külun. Ve cealna fiyha cennatim min nahıyliv ve a’nabiv ve feccerna fiyha minel uyun. Li ye’külu min semerihı ve ma amilethü eydiyhim efela yeşkürun. Sübhanellezı halekal ezvace külleha mimma tümbitül erdu ve min enfüsihim ve mimma la ya’lemun. Ve ayetül lehümül leyl neslehu minhün nehara fe iza hüm muslimun. Veş şemsü tecrı li müstekarril leha zalike takdiyrul aziyzil aliym. Vel kamera kaddernahü menazile hatta ade kel urcunil kadiym. Leşşemsü yembeğıy leha en tüdrikel kamera velel leylü sabikun nehar ve küllün fı felekiy yesbehun. Ve ayetül lehüm enna hamelna zürriyyetehüm fil fülkil meşhun. Ve halakna lehüm mim mislihı ma yarkebun. Ve in neşe’ nuğrıkküm fela sariyha lehüm velahüm yünkazun. İlla rahmetem minna ve metaan ila hıyn. Ve iza kıyle lehümütteku ma beyne eydıküm ve ma halfeküm lealleküm türhamun. Ve ma te’tiyhim min ayetim min ayati rabbihim illa kanu anha mu’ridıyn. Ve iza kıyle lehüm enfiku mimma razekakümüllahü kalelleziyne keferu lilleziyne amenu e nut’ımü mel lev yeşaüllahü at’amehu in entüm illa fı dalalim mübın. Ve yekulune meta hazel va’dü in küntüm sadikıyn. Ma yenzurune illa sayhatev vahıdeten te’huzühüm vehüm yehıssımun. Fela yestetıy’une tevsıyetev ve la ila ehlihim yarciun. Ve nüfiha fis suri fe iza hüm minel ecdasi ila rabbihim yensilun. Kalu ya veylena mem beasena mim merkadina haza ma veader rahmanü ve sadekal murselun. İn kanet illa sayhatev vahıdeten feiza hüm cemiy’ul ledeyna muhdarun. Fel yevme la tuzlemü nefsün şey’ev vela tüczevne illa ma küntüm ta’melun. İnne ashabel cennetil yevme fı şüğulin fakihun. Hüm ve ezvacühüm fı zılalın alel eraiki müttekiun. Lehüm fiyha fakihetüv ve lehüm ma yeddeun. Selamün kavlem mir rabbir rahıym. Vemtazül yevme eyyühel mücrimun. Elem a’hed ileyküm ya benı ademe el la ta’büdüş şeytan innehu leküm adüvvüm mübiyn. Ve enı’büduni haza sıratum müstekıym. Ve lekad edalle minküm cibillen kesiyra efelem tekunu ta’kılun. Hazihı cehennemülletı küntüm tuadun. Islevhel yevme bima küntüm tekfürun. El yevme nahtimü ala efvahihim ve tükellimüna eydıhim ve teşhedü ercülühüm bima kanu yeksibun. Velev neşaü letamesna ala a’yünihim festebekus sırata fe enna yübsırun. Velev neşaü le mesahnahüm ala mekanetihim femestetau mudiyyev ve la yarciun. Ve men nüammirhü nünekkishü fil halk efela ya’kılun. Ve ma alemnahüş şı’ra ve ma yembeğıy leh in hüve illa zikruv ve kur’anüm mübiyn. Li yünzira men kane hayyave ve yehıkkal kavlü alel kafirın. E ve lem yerav enna halakna lehüm mimma amilet eydına en’amen fehüm leha malikun. Ve zellelnaha lehüm fe minha rakubühüm ve minha ye’külun. Ve lehüm fiyha menafiu ve meşarib efela yeşkürun. Vettehazu min dunillahi alihetel leallehüm yünsarun. La yestetıy’une nasrahüm vehüm lehüm cündüm muhdarun. Fela yahzünke kavlühüm inna na’lemü ma yüsirrune ve ma yu’linun. Evelem yeral insanü enna halaknahü min nutfetin fe iza hüve hasıymün mübın. Ve darabe lena meselev ve nesiye halkah kale mey yuhyil ızame ve hiye ramım. Kul yuhyıhellezı enşeeha evvele merrah ve hüve bi külli halkın alım. Ellezı ceale leküm mineş şeceril ahdari naran fe iza entüm minhü tukıdun. Eveleysellezı halekas semavati vel erda bi kadirin ala ey yahlüka mislehüm bela ve hüvel hallakul alım. İnnema emruhu iza erade şey’en ey yekule lehu kün fe yekun. Fe sübhanellezı bi yedihı melekutü külli şey’iv ve ileyhi türceun. amin Yasin Duasının Suresinin Türkçe Karşılığı Bismillahirrahmanirrahim Yâ Sîn. Ey Muhammed! Hikmet dolu Kur’an’a andolsun ki sen elbette dosdoğru bir yol üzere peygamber gönderilenlerdensin. Kur’an, ataları uyarılmamış, bu yüzden de gaflet içinde olan bir kavmi uyarman için mutlak güç sahibi, çok merhametli Allah tarafından indirilmiştir. Andolsun, onların çoğu üzerine o söz azap hak olmuştur. Artık onlar iman etmezler. Onların boyunlarına demir halkalar geçirdik, o halkalar çenelerine dayanmıştır. Bu sebeple kafaları yukarıya kalkık durumdadır. Biz onların önlerine bir set, arkalarına da bir set çekip gözlerini perdeledik. Artık görmezler. Onları uyarsan da, uyarmasan da onlar için birdir, inanmazlar. Sen ancak Zikr’e Kur’an’a uyanı ve görmediği halde Rahmân’dan korkan kimseyi uyarırsın. İşte onu bir bağışlanma ve güzel bir mükafatla müjdele. Şüphesiz biz, ölüleri mutlaka diriltiriz. Onların yaptıklarını ve bıraktıkları eserlerini yazarız. Biz her şeyi apaçık bir kitapta Levh-i Mahfuz’da bir bir kaydetmişizdir. Ey Muhammed! Onlara, o memleket halkını örnek ver. Hani oraya elçiler gelmişti. Hani biz onlara iki elçi göndermiştik de onları yalancı saymışlardı. Biz de onlara üçüncü bir elçi ile destek vermiştik. Onlar, “Şüphesiz biz size gönderilmiş elçileriz” dediler. Onlar şöyle dediler “Siz de ancak bizim gibi insansınız. Rahmân hiçbir şey indirmemiştir. Siz sadece yalan söylüyorsunuz.” Elçiler ise şöyle dediler “Bizim gerçekten size gönderilmiş elçiler olduğumuzu Rabbimiz biliyor.” “Bize düşen ancak apaçık bir tebliğdir.” Dediler ki “Şüphesiz biz sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık. Eğer vazgeçmezseniz sizi mutlaka taşlarız ve bizim tarafımızdan size elem dolu bir azap dokunur.” Elçiler de, “Uğursuzluğunuz kendinizdendir. Size öğüt verildiği için mi uğursuzluğa uğruyorsunuz?. Hayır, siz aşırı giden bir kavimsiniz” dediler. Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi ve şöyle dedi “Ey kavmim! Bu elçilere uyun.” “Sizden hiçbir ücret istemeyen kimselere uyun, onlar hidayete erdirilmiş kimselerdir.” “Hem ben, ne diye beni yaratana kulluk etmeyeyim. Oysa siz de yalnızca ona döndürüleceksiniz.” “Onu bırakıp da başka ilahlar mı edineyim? Eğer Rahmân bana bir zarar vermek istese, onların şefaati bana hiçbir fayda sağlamaz ve beni kurtaramazlar.” “O taktirde ben mutlaka açık bir sapıklık içinde olurum.” “Şüphesiz ben sizin Rabbinize inandım. Gelin, beni dinleyin!” Kavmi onu öldürdüğünde kendisine “Cennete gir!” denildi. O da, “Keşke kavmim, Rabbimin beni bağışladığını ve beni ikram edilenlerden kıldığını bilseydi!” dedi. Kendisinden sonra kavmi üzerine onları cezalandırmak için gökten hiçbir ordu indirmedik. İndirecek de değildik. Sadece korkunç bir ses oldu. Bir anda sönüp gittiler. Yazık o kullara! Kendilerine bir peygamber gelmezdi ki, onunla alay ediyor olmasınlar. Kendilerinden önce nice nesilleri helak ettiğimizi; onların artık kendilerine dönmeyeceklerini görmediler mi? Onların hepsi de mutlaka toplanıp hesap için huzurumuza çıkarılacaklardır. Ölü toprak onlar için bir delildir. Biz onu diriltir ve ondan taneler çıkarırız da onlardan yerler Meyvelerinden yesinler diye biz orada hurmalıklar, üzüm bağları var ettik ve içlerinde pınarlar fışkırttık. Bunları onların elleri yapmış değildir. Hâlâ şükretmeyecekler mi? Yerin bitirdiği şeylerden, insanların kendilerinden ve daha bilemedikleri nice şeylerden, bütün çiftleri yaratanın şanı yücedir. Gece de onlar için bir delildir. Gündüzü ondan çıkarırız, bir de bakarsın karanlık içinde kalmışlardır. Güneş de kendi yörüngesinde akıp gitmektedir. Bu mutlak güç sahibi, hakkıyla bilen Allah’ın takdiridüzenlemesidir. Ayın dolaşımı için de konak yerleri evreler belirledik. Nihayet o, eğrilmiş kuru hurma dalı gibi olur. Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. Her biri bir yörüngede yüzmektedir. Onların soylarını dolu gemide taşımamız da onlar için bir delildir. Biz onlar için o gemi gibi binecekleri nice şeyler yarattık. Biz istesek onları suda boğarız da kendileri için ne imdat çağrısı yapan olur, ne de kurtarılırlar. Ancak tarafımızdan bir rahmet olarak ve bir süreye kadar daha yaşasınlar diye kurtarılırlar. Onlara, “Önünüzde ve arkanızda olan şeylerden dünya ve ahirette göreceğiniz azaplardan sakının ki size merhamet edilsin” denildiğinde yüz çevirirler. Onlara Rablerinin âyetlerinden bir âyet gelmez ki ondan yüz çeviriyor olmasınlar. Onlara, “Allah’ın sizi rızıklandırdığı şeylerden Allah yolunda harcayın” denildiği zaman, inkar edenler iman edenlere, “Allah’ın, dilemiş olsa kendilerini doyurabileceği kimselere mi yedireceğiz? Siz ancak apaçık bir sapıklık içindesiniz” derler. “Eğer doğru söyleyenlerseniz bu tehdit ne zaman gelecek?” diyorlar. Onlar ancak, çekişip dururlarken kendilerini yakalayacak korkunç bir ses bekliyorlar. Artık ne birbirlerine tavsiyede bulunabilirler ne de ailelerine dönebilirler. Sûra üfürülür. Bir de bakarsın kabirlerden çıkmış Rablerine doğru akın akın gitmektedirler. Şöyle derler “Vay başımıza gelene! Kim bizi diriltip mezarımızdan çıkardı? Bu, Rahman’ın vaad ettiği şeydir. Peygamberler doğru söylemişler.” Sadece korkunç bir ses olur. Bir de bakarsın hepsi birden toplanıp huzurumuza çıkarılmışlardır. O gün kimseye, hiç mi hiç zulmedilmez. Size ancak işlemekte olduğunuz şeylerin karşılığı verilir. Şüphesiz cennetlikler o gün nimetlerle meşguldürler, zevk sürerler. Onlar ve eşleri gölgelerde koltuklara yaslanmaktadırlar. Onlar için orada meyveler vardır. Onlar için diledikleri her şey vardır. Çok merhametli olan Rab’den bir söz olarak kendilerine “Selam” vardır. Allah şöyle der “Ey suçlular! Ayrılın bu gün!” “Ey ademoğulları! Ben size, şeytana kulluk etmeyin. Çünkü o sizin için apaçık bir düşmandır. Bana kulluk edin. İşte bu dosdoğru yoldur, diye emretmedim mi?” “Andolsun, o sizden pek çok nesli saptırmıştı. Hiç düşünmüyor muydunuz?” “İşte bu, tehdit edildiğiniz cehennemdir.” “İnkar ettiğinizden dolayı bugün girin oraya!” O gün biz onların ağızlarını mühürleriz. Elleri bize konuşur, ayakları da kazandıklarına şahitlik eder. Eğer dileseydik onların gözlerini büsbütün kör ederdik de bu halde yola koyulmak için didişirlerdi. Fakat nasıl görecekler ki?! Yine eğer dileseydik oldukları yerde başka yaratıklara dönüştürürdük de ne ileri gidebilirler, ne geri dönebilirlerdi. Kime uzun ömür verirsek, onu yaratılış itibariyle tersine çeviririz gücünü azaltırız. Hâlâ düşünmeyecekler mi? Biz o Peygamber’e şiir öğretmedik. Bu ona yaraşmaz da. Ona verdiğimiz ancak bir öğüt ve apaçık bir Kur’an’dır. Aklen ve fikren diri olanları uyarması ve kafirler hakkındaki o sözün azabın gerçekleşmesi için Kur’an’ı indirdik. Görmediler mi ki biz onlar için, ellerimizin kudretimizin eseri olan hayvanlar yarattık da onlar bu hayvanlara sahip oluyorlar. Biz o hayvanları kendilerine boyun eğdirdik. Onlardan bir kısmı binekleridir, bir kısmını da yerler. Onlar için bu hayvanlarda daha pek çok yararlar ve içecekler vardır. Hâlâ şükretmeyecekler mi? Belki kendilerine yardım edilir diye Allah’ı bırakıp da ilahlar edindiler. Onlar ilahlar için hizmete hazır asker oldukları halde, ilahlar onlara yardım edemezler. Ey Muhammed! Artık onların sözü seni üzmesin. Çünkü biz onların gizlediklerini de açığa vurduklarını da biliyoruz. İnsan, bizim kendisini az bir sudan meniden yarattığımızı görmedi mi ki, kalkmış apaçık bir düşman kesilmiştir. Bir de kendi yaratılışını unutarak bize bir örnek getirdi. Dedi ki “Çürümüşlerken kemikleri kim diriltecek?” De ki “Onları ilk defa var eden diriltecektir. O her yaratılmışı hakkıyla bilendir.” O, sizin için yeşil ağaçtan ateş yaratandır. Şimdi siz ondan yakıp duruyorsunuz. Gökleri ve yeri yaratan Allah’ın, onların benzerini yaratmaya gücü yetmez mi? Evet yeter. O, hakkıyla yaratandır, hakkıyla bilendir. Bir şeyi dilediği zaman onun emri o şeye ancak “Ol!” demektir. O da hemen oluverir. Her şeyin hükümranlığı elinde olan Allah’ın şanı yücedir! Siz yalnız O’na döndürüleceksiniz. amin Dilerseniz Kıtmir Duası ve Salli Barik Duası başlıklı yazılarımızı da okuyabilirsiniz
Yasin Suresi Kadir Gecesi'nde, kandillerde okunur mu? sorusu merak konusu. Peki Yasin suresinin anlamı ne? Yasin Surenin önemi ve okunması gereken zamanları sizler için derledik. Kadir Gecesi'nde Yasin Suresi okumak isteyen bu habere dikkat. İşte Kadir Gecesi'nde yapılması gerekenler ve Yasin suresi hakkında bilgilerKadir Gecesi'nde hangi dualar okunur? Kadir Gecesi'nde hangi namaz kılınır? Peki Kadir Gecesi'nde ne yapılır? Kandilde okunacak dualar, Kandil Namazı Nasıl Kılınır? Tesbih Namazı Nasıl Kılınır? Tesbih namazı nedir, nasıl kılınır? Tesbih namazı kaç rekat? sorularını yanıtlarını sizler için hazırladığımız bu özel haberde bulabilirsiniz. YASİN SURESİ'NİN ANLAMl Yasin suresi, Mekke'de inmiş olup üç ana konuyu kapsamaktadır. Bunlar, Öldükten sonra dirilme ve haşre iman, belde halkının kıssası ve Alemlerin Rabbi'nin birliğini gösteren kesin delillerdir ve 83 Ayet'tir, Kuran-ı Kerimin en büyük suresi olarak kabul suresi, vahyin doğruluğu ve Hz. Muhammed s. a. v. 'in peygamberliğinin gerçek olduğuna dair Kur'an-ı Kerim üzerine yemin ile başlar. Sonra azgınlık ve sapıklıkta devam eden ve peygamberlerin efendisi Muhammed b. Abdullah'ı s. a. v. yalanlayan, dolayısıyla üzerlerine Allah'ın azap ve intikamı hak olan Kureyş kafirlerinden söz bu sure vahyi ve peygamberliği yalanlamanın sonucundan sakındırmak maksadıyle, peygamberleri yalanlamış olan Antakya beldesinin halkı ile ilgili kıssayı anlatır. Bunu, Kur'an'ın; ret ve öğüt alınması için kıssaları anlatma hususundaki üslubuyla ifade suresi, kavmine nasihat eden, sonunda kavmi tarafından öldürülen ve Yüce Allah tarafından cennete sokulan mü'min davetçi Habibu'n-neccar'ın durumunu anlatır. Onu öldürenleri, Yüce Allah mühlet vermeksizin öldürücü ve yok edici şiddetli bir sesle suresi, bu harika kainatta Allah'ın birliğini ve gücünü gösteren delillerden söz eder. Buna, içinde hayat bulunan kupkuru arz sahnesinden başlayarak sırasıyla, gündüzün kendisinden sıyrılmasıyla kapkaranlık bir hal alan gece sahnesinden, Allah'ın kudretiyle, sapmadan bir yörüngede dönen parlak güneş sahnesinden, yörüngelerinde derece derece şekil alan aydan ve. ilk insanların nesillerini yüklenip taşıyan dolu gemiden bahseder ki bunların hepsi Allah'ın gücünü gösteren apaçık suresi, kıyamet ve onun korkunç hallerinden, üfürüldüğünde insanların kabirlerinden kalkacağı diriliş ve haşir üfürüğünden, cennet ve cehennem ehlinden, o korkunç günde mü'minlerle suçluların birbirlerinden ayırt edileceğinden, neticede bahtiyarların Naim cennetlerinde, bedbahtların da cehennemin alt tabakalarında yer alacağından suresi, "öldükten sonra dirilme ve hesap" denilen ana konuyu ele alıp onun meydana geleceğine dair kesin delilleri anlatarak sona Suresinin Türkçe Okunuşu Türkçe Yazılışı1. Yasın 2. Vel kur'anil hakiym 3. İnneke le minel murseliyn 4. Ala sıratım müstekıym 5. Tenziylel aziyzir rahıym 6. Li tünzira kavmem ma ünzira abaühüm fehüm ğafilun 7. Le kad hakkal kavlü ala ekserihim fehüm la yü'minun 8. İnna cealna fı a'nakıhim ağlalen fe hiye ilel ezkani fehüm mukmehun 9. Ve cealna mim beyni eydihim seddev ve min halfihim sedden fe ağşeynahüm fehüm la yübsırun 10. Ve sevaün aleyhim e enzertehüm em lem tünzirhüm la yü'minun 11. İnnema tünziru menittebeaz zikra ve haşiyer rahmane bil ğayb fe beşşirhü bi mağfirativ ve ecrin kerım 12. İnna nahnü nuhyil mevta ve nektübü ma kaddemu ve asarahüm ve külle şey'in ahsaynahü fı imamim mübiyn 13. Vadrib lehüm meselen ashabel karyeh iz caehel murselun 14. İz erselna ileyhimüsneyni fe kezzebuhüma fe azzezna bi salisin fe kalu inna ileyküm murselun 15. Kalu ma entüm illa beşerum mislüna ve ma enzeler rahmanü min şey'in in entüm illa tekzibun 16. Kalu rabbüna ya'lemü inna ileyküm le murselun 17. Ve ma aleyna illel belağul mübın 18. Kalu inna tetayyarna biküm leil lem tentehu le nercümenneküm ve le yemessenneküm minna azabün eliym 19. Kalu tairuküm meaküm ein zükkirtüm bel entüm kavmüm müsrifun 20. Ve cae min aksal medıneti racülüy yes'a kale ya kavmittebiul murseliyn 21. İttebiu mel la yes'elüküm ecrav vehüm mühtedun 22. Ve ma liye la a'büdüllezı fetaranı ve ileyhi türceun 23. E ettehızü min dunihı aliheten iy yüridnir rahmanü bi durril la tuğni annı şefaatühüm şey'ev ve la yünkızun 24. İnnı izel le fı dalalim mübın 25. İnnı amentü bi rabbiküm fesmeun 26. Kıyledhulil cenneh kale ya leyte kavmı ya'lemun 27. Bima ğafera lı rabbı ve cealenı minel mükramiyn 28. Ve ma enzelna ala kavmihı mim ba'dihı min cündim mines semai ve ma künna münziliyn 29. İn kanet illa sayhatev vahıdeten fe iza hüm hamidun 30. Ya hasraten alel ıbad ma yetiyhim mir rasulin illa kanu bihı yestehziun 31. Elem yerav kem ehlekna kablehüm minel kuruni ennehüm ileyhim la yarciun 32. Ve in küllül lemma cemiy'ul ledeyna muhdarun 33. Ve ayetül lehümül erdul meyteh ahyeynaha ve ahracna minha habben feminhü ye'külun 34. Ve cealna fiyha cennatim min nahıyliv ve a'nabiv ve feccerna fiyha minel uyun 35. Li ye'külu min semerihı ve ma amilethü eydiyhim efela yeşkürun 36. Sübhanellezı halekal ezvace külleha mimma tümbitül erdu ve min enfüsihim ve mimma la ya'lemun 37. Ve ayetül lehümül leyl neslehu minhün nehara fe iza hüm muslimun 38. Veş şemsü tecrı li müstekarril leha zalike takdiyrul aziyzil aliym 39. Vel kamera kaddernahü menazile hatta ade kel urcunil kadiym 40. Leşşemsü yembeğıy leha en tüdrikel kamera velel leylü sabikun nehar ve küllün fı felekiy yesbehun 41. Ve ayetül lehüm enna hamelna zürriyyetehüm fil fülkil meşhun 42. Ve halakna lehüm mim mislihı ma yarkebun 43. Ve in neşe' nuğrıkküm fela sariyha lehüm velahüm yünkazun 44. İlla rahmetem minna ve metaan ila hıyn 45. Ve iza kıyle lehümütteku ma beyne eydıküm ve ma halfeküm lealleküm türhamun 46. Ve ma te'tiyhim min ayetim min ayati rabbihim illa kanu anha mu'ridıyn 47. Ve iza kıyle lehüm enfiku mimma razekakümüllahü kalelleziyne keferu lilleziyne amenu e nut'ımü mel lev yeşaüllahü at'amehu in entüm illa fı dalalim mübın 48. Ve yekulune meta hazel va'dü in küntüm sadikıyn 49. Ma yenzurune illa sayhatev vahıdeten te'huzühüm vehüm yehıssımun 50. Fela yestetıy'une tevsıyetev ve la ila ehlihim yarciun 51. Ve nüfiha fis suri fe iza hüm minel ecdasi ila rabbihim yensilun 52. Kalu ya veylena mem beasena mim merkadina haza ma veader rahmanü ve sadekal murselun 53. İn kanet illa sayhatev vahıdeten feiza hüm cemiy'ul ledeyna muhdarun 54. Fel yevme la tuzlemü nefsün şey'ev vela tüczevne illa ma küntüm ta'melun 55. İnne ashabel cennetil yevme fı şüğulin fakihun 56. Hüm ve ezvacühüm fı zılalın alel eraiki müttekiun 57. Lehüm fiyha fakihetüv ve lehüm ma yeddeun 58. Selamün kavlem mir rabbir rahıym 59. Vemtazül yevme eyyühel mücrimun 60. Elem a'hed ileyküm ya benı ademe el la ta'büdüş şeytan innehu leküm adüvvüm mübiyn 61. Ve enı'büduni haza sıratum müstekıym 62. Ve lekad edalle minküm cibillen kesiyra efelem tekunu ta'kılun 63. Hazihı cehennemülletı küntüm tuadun 64. Islevhel yevme bima küntüm tekfürun 65. El yevme nahtimü ala efvahihim ve tükellimüna eydıhim ve teşhedü ercülühüm bima kanu yeksibun 66. Velev neşaü letamesna ala a'yünihim festebekus sırata fe enna yübsırun 67. Velev neşaü le mesahnahüm ala mekanetihim femestetau mudiyyev ve la yarciun 68. Ve men nüammirhü nünekkishü fil halk efela ya'kılun 69. Ve ma alemnahüş şı'ra ve ma yembeğıy leh in hüve illa zikruv ve kur'anüm mübiyn 70. Li yünzira men kane hayyave ve yehıkkal kavlü alel kafirın 71. E ve lem yerav enna halakna lehüm mimma amilet eydına en'amen fehüm leha malikun 72. Ve zellelnaha lehüm fe minha rakubühüm ve minha ye'külun 73. Ve lehüm fiyha menafiu ve meşarib efela yeşkürun 74. Vettehazu min dunillahi alihetel leallehüm yünsarun 75. La yestetıy'une nasrahüm vehüm lehüm cündüm muhdarun 76. Fela yahzünke kavlühüm inna na'lemü ma yüsirrune ve ma yu'linun 77. Evelem yeral insanü enna halaknahü min nutfetin fe iza hüve hasıymün mübın 78. Ve darabe lena meselev ve nesiye halkah kale mey yuhyil ızame ve hiye ramım 79. Kul yuhyıhellezı enşeeha evvele merrah ve hüve bi külli halkın alım 80. Ellezı ceale leküm mineş şeceril ahdari naran fe iza entüm minhü tukıdun 81. Eveleysellezı halekas semavati vel erda bi kadirin ala ey yahlüka mislehüm bela ve hüvel hallakul alım 82. İnnema emruhu iza erade şey'en ey yekule lehu kün fe yekun 83. Fe sübhanellezı bi yedihı melekutü külli şey'iv ve ileyhi türceun Kaynak
yasin suresi dilek için nasıl okunur