Hz. İbrahim hanif dini. Dünyaya tek bir din geldi, ikinci bir din gelmedi. Bugün Tevrat’ta, İncil’de, Zebur’daki bir çok ayet Kur’an’da da var. “Amentü billahi ve melâiketihi ve kütübihî.” Bütün kitaplara iman ediyorsun, “ ve Resülihi” bütün peygamberlere iman ediyorsun. Tek din geldi hanif, Hz.
Ali İmran Süresi 49-50 ve 51. ayetin Tefsiri ve Hz İsa'nın Mucizeleri Al-i İmran Süresi 49. Ayet Meali: İsrail oğullarına bir elçi olacak (ve onlara şöyle diyecek): Size Rabbinizden bir mucize getirdim. Size çamurdan bir kuş sureti yapar, ona üflerim ve Allah'ın izni ile o kuş oluverir. Yine Allah'ın izni ile körü ve alacalıyı iyileştirir,
HzMeryem; İsâ Aleyhisselâm, on iki yaşını tamamlayıncaya kadar, böyle yapmağa devam etti. [79] Hz.Meryem; Mısır halkından, bir çiftlik ağasının evine konuk olmuştu. Çiftlik ağasının evinde yalnız fakirler ve yoksullar, otururdu. O sırada, Çiftlik ağasına âid bir mal, saklandığı yerden, çalınmıştı.
Kur’an-ı Kerim ‘de; “Şüphesiz Allah katında (yaratılışları bakımından) İsa’nın durumu, Adem’in durumu gibidir: Onu topraktan yarattı. Sonra ona ol dedi. O da hemen oluverdi (3)” buyrularak Hz İsa’nın babasız yaratılması, Hz. Adem’in babasız ve annesiz yaratılmasına benzetilerek Allah’a göre bunun kolay
Kur’ân, bizim mucize dediğimiz hadiseler için ‘ayet’ ifadesini kullanır. Nitekim bu yazımızın konusu olanHz.Meryem de ‘ayet’ olarak nitelenmiştir;Biz Meryem oğlunu (İsa) ve annesini (Meryem’i) birer ayet kıldık. Ve ikisini de barınmaya elverişli, akarsuyu olan bir tepeye yerleştirdik.(Mü’minûn 23/50)
cash. Hz. isa öldü tekrar geri gelmeyecek diyenlere bir kaç satır .. Hz. İsa "Hristiyanlığa" göre ölmüştür. Kuranı kerimde açıkca göğe yükseltiği yazılıdır. Aynı şekilde hz. isanın tekrar geleceği ayetle sabittir. Fakat bir peygamber olarak değil, hz. muhammedin ümmeti olarak gelecektir. Gelmeyeceğini iddia etmek kurana inkardır. “Allah Teâlâ buyurmuştur ki Ey İsa, seni vefat ettireceğim, seni kendime yükselteceğim, seni inkar edenlerden arındıracağım ve sana uyanları kıyamete kadar kafirlerden üstün kılacağım. Sonra dönüşünüz bana olacak. İşte o zaman ayrılığa düştüğünüz şeyler hakkında aranızda ben hükmedeceğim.” Al-i İmran, 3/55 Ayet gerçek meal tercümesi aşağıdaki gibidir O zaman Allah şöyle de miş di Ey İsâ, şübhesiz ki seni öldürecek olan onlar değil benim, seni kendime yükseltib kaldıracak, seni küfredenlerin içinden tertemiz kurtarıb çıkaracak ve sana tâbi olanları kıyaamet gününe kadar küfredenlerin üstünde tutacak da benim. Sonra dönüşünüz de yalınız bana olacak dır. İşte o zaman aranızda, hakkında ihtilâf etmekde olduğunuz şeylerin hükmünü ben vereceğim». إِذْ قَالَ اللّهُ يَا عِيسَى إِنِّي مُتَوَفِّيكَ وَرَافِعُكَ إِلَيَّ وَمُطَهِّرُكَ مِنَ الَّذِينَ كَفَرُواْ وَجَاعِلُ الَّذِينَ اتَّبَعُوكَ فَوْقَ الَّذِينَ كَفَرُواْ إِلَى يَوْمِ الْقِيَامَةِ ثُمَّ إِلَيَّ مَرْجِعُكُمْ فَأَحْكُمُ بَيْنَكُمْ فِيمَا كُنتُمْ فِيهِ تَخْتَلِفُونَ Bu ayet açıkca diyor ki وَجَاعِلُ الَّذِينَ اتَّبَعُوكَ فَوْقَ الَّذِينَ كَفَرُواْ إِلَى يَوْمِ الْقِيَامَةِ Kıyamet gününe kadar sana tabi olanları üstün tutacam .. ne demek bu? Bugün hristiyan dünyası KAFİR değil mi diyorsunuz yoksa? Hz. İsa'nın tekrar geriye gelmeyeceğini idda etmek, onun öldüğünü söylemek ASLINDA hristiyanlığın HAK din olduğunu söylemenin ta kendisidir. Eğer hz. isa gelmeyecekse ona tabi olanlar sadece hristiyanlardır.. Ancak hz. ise tekrar geri geldiği taktirde, ona tabi olanlar olacak ve onlar kıyamete kadar devam edecektir anlamı çıkar.. Ümmeti demiyor tabi olmalarını söylüyor. ثُمَّ إِلَيَّ مَرْجِعُكُمْ burada ise kendisine tabi olacak kitle zuhur etmeden hz. isanın ölmeyeceğine işaret vardır.. ثُمَّ sonra hakka dönecektir.. Ölüm gerçekleşecektir.. Ve en sonunda rabbimiz insanların bu gerçekten dolayı ihtilafa düşeceklerini, aslında bu ayetin gerçekten iman eden ile münafıkların birbirinden ayrılması için bir mihenk taşı olduguna bize haber vermekte.. Alemleri yaratan rabbimiz kuranda o kadar münafıkları anlatttıktan sonra gerçekten iman edenlerin onları tanımasına ışık tutacak SIRLAR vermeyeceğini mi sanıyorsunuz فَأَحْكُمُ بَيْنَكُمْ فِيمَا كُنتُمْ فِيهِ تَخْتَلِفُونَ "İşte o zaman aranızda, hakkında ihtilâf etmekde olduğunuz şeylerin hükmünü ben vereceğim" İçinde SIR'lar barındırdıgı ayetinin sonunda rabbimiz ihtilafa düşüleceğinin mesajını bize vermekte. ve herkes haddini bilsin ve ayetin başını tekrar okusunlar diyor.. çünkü rabbimiz إِنِّي مُتَوَفِّيكَ وَرَافِعُكَ Muhakkak kı seni öldürecek olanda göğe yükseltecek olanda sadece Allah'tır.. Boşuna gevezelik yapmayın yok efendimiz öldürmeyip göğe yükseltse bu allahın sistemine terstir, yok efendim çelişkidir. yok efendim normali insan doğar büyür ve sonra ölür.. behey vah kardeşim, Allahın adaletini sistemini sorgulayan kardeşim, daha hz. isanın doğuşunda bile babasız dünyaya getiren Allah, ölümünü de kıyamet gününe neden saklamasın? bunun neresi ters.. öldürücü olanda göğe yükseltici kaldırıcı olanda sadece Allahtır.. Merak ediyorum başka nerede geçiyor وَرَافِعُكَ buyrun o kadar ötenler cevaplasınlar?
Kur'an-ı Kerim'de Hz. İsa'nın Allah'ın oğlu olmadığı, bunu iddia etmediği, diğer peygamberler gibi sadece bir kul ve peygamber olduğu, çarmıha gerilmediği ve Yüce kata kaldırıldığı belirtiliyor. Hz. İsa'nın annesinin de iffetli bir kadın olduğuna özellikle temas ediliyor. Hz. İsa bir anneden doğdu, doğumu elbette ki özeldi. Ama Hz. Adem'in yaradılışı da özeldi, Hz. Havva'nın yaradılışı da, meleklerin, cinlerin, Hz. Salih'in olağanüstü devesinin yaratılışı da özeldi. Bu özellikler kimseyi ilahlaştırmaz. Allah'ın oğlu veya kızı veya ortağı yapmaz. Bunun zıddına inanan kişilerin zaten İslam'la ilgileri olamaz. Peki Hz. İsa'nın ahir zamanda yeryüzüne inişi doğru mu? Kur'an-ı Kerim'de bunu apaçık belirten bir ayet yoktur. Bazı ayetlerde işaret olmakla beraber sarahat yoktur. Sahih hadislerde ise; Hz. İsa'nın kıyametten önce, yeryüzüne ineceği, Mehdi ve Deccal'in bulunacağı bir zaman ve coğrafyada bir müddet kalıp sonra vefat edeceği bildiriliyor. Sahih hadislerde belirtilen bu husus aktarılırken maalesef bazı ilişik bilgiler saklanıyor. İnsanlar da Hz. İsa'nın bir peygamber vasfıyla kıyamet öncesi ineceğini zannediyor. Halbuki Hz. İsa'nın yeryüzüne ineceğini söyleyen hadisler Şah veliyullah Dehlevi alışık olunmayan olağanüstü bir işaret ve dönem diye kayıt koyar Hz. İsa'nın elinde İncil'in olacağını söylemiyor. Bilakis elinde Kur'an-ı Kerim olacağını, Hz. Muhammed'e bağlı olacağını, haçı kıracağını, domuzu öldüreceğini ve İslam'a aidiyetini ilan edeceğini söylüyor. Peki bu bilgiler neden saklanıyor veya tam verilmiyor. Evet, Hz. Muhammed'den sonra peygamber Resul veya Nebi gelmeyecektir. Kitap inmeyecektir. Şayet Peygamberler tek tek dirilseler; milletleri, ümmet ve halkları son peygamber olan Hz. Muhammed'e bağlılığa çağıracaklardır. İman etmeye çağıracaklar. Başka çareleri yoktur. Bu bağlamda sorulan bir soru da şudur Şu anda Hz. Mehdi yaşıyor mu? Geldi mi? Hz. Mehdi gelmişse, Hz. İsa da inmiş, Deccal de çıkmış olmalıdır! Hz. İsa'yı gören var mı? Ya Deccal'in çıktığını gören? Hatta Yecuc ve Me'cuc neredeler? Onların da çıkmış olması gerekmiyor muydu? Gerçi kendini Mehdi zanneden yüzlerce örnekler var. Bundan 20 yıl önce görevli olduğum Din İşleri Yüksek Kurulu'na haftada bir Mehdi olduğunu zanneden hasta insanlar gelirdi. İçlerinde kendini Hz. Ömer, Hz. Ali olarak takdim eden ve bana uymazsan helak olursun diyen o kadar anormal insanlar gördük ki! Yüce Rabbim hepsine şifa versin. Hz. Mehdi daha gelmedi. Ne zaman doğacağını, Hz. İsa'nın nüzulunu, Dabbe'nin çıkışını, Deccal'in gelişini, Yecuc ve Mecuc'u sadece Yüce Allah bilir. Ama -işaretlerden- görünen odur ki zamanı hayli uzakta. Elbette Allah bilir. Yasal Uyarı Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
CEVAP Kur’an-ı Kerim’e göre İsa aleyhisselam canlı değildir, Allah onun canını almıştır “Bir gün Allah şöyle dedi Ey İsa, seni vefat ettireceğim, seni kendime yükselteceğim, seni inkar edenlerden arındıracağım ve sana uyanları kıyamete kadar kafirlerden üstün kılacağım. Sonra dönüşünüz bana olacak. İşte o zaman ayrılığa düştüğünüz şeyler hakkında aranızda ben hükmedeceğim.” Âl-i İmrân, 3/55 “ İsa der ki Ben onlara, ancak bana emrettiğini söyledim. Benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah’a kuluk edin dedim. İçlerinde bulunduğum müddetçe onlar üzerine kontrolcü idim. Beni vefat ettirince artık onlar üzerine gözetleyici yalnız sen oldun. Sen herşeyi hakkıyla görensin.” Mâide, 5/117 Başka bir ayette ise Allah, peygamberi İsa’yı yahudilerin elinden kurtardığını bildirmiştir. Çünkü onlar onu çarmıha germek istiyorlardı. “ Ve Allah elçisi Meryem oğlu İsa’yı öldürdük demeleri yüzünden … Halbuki onlar onu ne öldürdüler, ne de astılar. Fakat öldürdükleri onlara İsa gibi gösterildi. Onun hakkında ihtilafa düşenler bundan dolayı tam bir kararsızlık içindedirler. Bu hususta zanna uymak dışında hiçbir bilgileri yoktur, ve kesin olarak onu öldürmediler. Bilakis Allah onu kendi katına yükseltmiştir. Allah büyük izzet ve hüküm sahibidir.” Nisâ, 4/157-158 İslam alimlerinin bir çoğu bu ayetteki “Allah onu kendi katına yükseltmiştir” ifadesine bakarak İsa aleyhisselamın ölmediğini ileri sürmüşlerdir. Onlara göre Allah, onu kudretiyle manevi semalardaki hususi mevkiine kaldırmış, kıyametten önce tekrar dünyaya gönderecektir. Halbuki yukarıda verilen ilk iki ayette Allah, İsa’nın öldüğünü açık bir şekilde bildirmiştir. Ayrıca ilk ayette de; “seni kendime yükselteceğim” ifadesi, “seni vefat ettireceğim” ifadesinden sonra geçmektedir “ Seni vefat ettireceğim ve seni kendime yükselteceğim.” Bu ayetten anlaşıldığı gibi Allah, eceli gelince İsa aleyhisselamı vefat ettirmiş ve onun ruhunu kendi katına almıştır. İsa aleyhisselamın kıyametten önce tekrar dünyaya geleceğini bildiren hadisler bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi şöyledir “Ruhum yed-i kudretinde olan Allah’a yemin ederim ki, Meryemin oğlu İsa, adil bir hakem olarak aranıza inecek, haçı kıracak, domuzu öldürecek, cizyeyi kaldıracak, İslamdan başka şeyi kabul etmeyecektir. Mal o kadar çok olacak ki, kimse dönüp de bakmayacaktır. Fakat bir secde, dünya ve dünyadaki her şeyden daha hayırlı olacaktır.” Buhârî, Enbiyâ, 50; Müslim, İman, 71; Tirmizî, Fiten, 54 Bu ve bunun gibi hadisler incelendiğinde hepsinin ana teması şudur İsa ve Mehdi gelecek, sıkıntı ve buhran içinde bocalayan müslümanları kurtaracaktır. Hatta başka bir hadiste “Su kabı su ile dolduğu gibi, yeryüzü barışla dolacaktır. Din birliği de olacak, artık Allah’tan başkasına tapılmayacaktır.” İbni Mâce, Fiten, 33 idafesi geçmektedir. Dikkat edilirse, İsa aleyhisselamın dünyaya tekrar geldiğinde yapacağı söylenen domuzu öldürme, haçı kırma, gayrimüslimlerden alınan cizyeyi kaldırma, herkesi müslüman yapma gibi şeylerin tek bir örneği dahi Kur’an’da yoktur. Ayrıca hiçbir peygamberin insanları zorla müslüman yapma görevi yoktur. Onların görevi sadece tebliğdir. Allah Teâlâ şöyle buyurur “Elçiye düşen sadece tebliğdir, o kadar.” Mâide, 5/99 “Eğer Rabbin dileseydi yeryüzündekilerin hepsi elbette iman ederlerdi. Sen, insanlara, inanıncaya kadar baskı mı yapacaksın?” Yunus, 10/99 “Dinde zorlama olmaz [1]. Doğru ile eğri birbirinden iyice ayrılmıştır. Her kim azgınları tanımaz [2], Allah’a inanırsa, en sağlam kulpa yapışmış olur. Onun kopması imkansızdır. Allah işitir, bilir.” Bakara, 2/256 Birçok İslam alimi, bu hadislerin sadece Kütüb-i Sitte meşhur altı hadis kitabı’de yer almalarını yeterli görmüşlerdir. Bu eserlerin müelliflerinin Buhârî, Müslim, Ebû Dâvûd, Nesâî, Tirmizî, İbn Mâce otoriteleri, bu rivayetlerin eleştirilmesinin önünde doğal bir engel oluşturmuştur. Bu tür hadislerin senedleri sahih olsa bile, bu iddialar metin yönünden Kur’an ile uyuşmamaktadır. Çünkü Allah, Kur’an-ı Kerim’de peygamberlerin birer müjdeliyici ve uyarıcı olduklarını bildirmektedir “Sen sadece bir uyarıcısın. Bu gerçeği seninle birlikte gönderdik ki müjdeler veresin ve uyarılarda bulunasın. Her ümmetin geçmişinde mutlaka bir uyarıcı bulunmuştur.” Fâtır, 35/23-24 “Eğer yüz çevirirlerse biz seni onların üzerine bekçi göndermedik. Sana düşen yalnız duyurmaktır..” Şûrâ, 42/48 “Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzündekilerin hepsi iman ederlerdi. O halde sen, inanmaları için insanları zorlayacak mısın?” Yunus, 10/99 İsa aleyhisselamın kıyametten önce geleceğine inanmak, bir inanç konusu yapılmıştır. Halbuki bunu iddia eden alimler, ahad haberle inanç belirlenemeyeceğini söylerler. İsa’nın geleceğini bildiren hadisler ahad haberlerdir. Sonuç olarak müslümanların “nasıl olsa İsa gelecek, dünyayı kurtaracak” şeklinde bir beklentiye son vermeleri ve var güçleri ile İslam için çalışmaları gerekmektedir. Çünkü, Allah Teâlâ şöyle buyurur “Bir toplum, kendilerinde olanı değiştirmedikçe Allah, o topluma verdiğini değiştirmez.” Ra’d, 13/11 “Bilinsin ki; insan için kendi çalışmasından başka bir şey yoktur.” Necm, 53/39 Lütfen aşağıdaki linki de tıklayınız ________________________________________ [1]- Dinin özü imandır. İmanın temeli onu içten kabul etmek, yani kalp ile tasdiktir. Kalpteki tasdiki bir o kişi, bir de Allah bilir. Orası insanın en hür olduğu yerdir. Bu sebeple hiç kimse bir inancı kabule veya inkara zorlanamaz. Zorla ibadet de olmaz. Çünkü ibadet için niyet şarttır. Niyetin yeri de kalptir; kalpten yapılmayan niyet geçersizdir. Kimseye zorla niyet ettirilemeyeceğinden ibadet de yaptırılamaz. [2]- Yoldan çıkmışlara boyun eğmez.
İsa çarmıhta veya başka bir surette öldürülmemiştir. Öldürdükleri kişi, onlara İsa gibi görünmüştür. Bu yüzden öldürdükleri kimsenin İsa olduğu zannına kapılıp "Meryem oğlu İsa Mesih'i öldürdük" diye düşünmüşlerdir. Taberi'nin anlattığı farklı bir rivayette, havarilerden birisi İsa'ya ihanet Kurana göre Hz isa öldü mü?2 Isayı neden öldürdüler?3 Kuran’da Hz İsa nasıl öldü?4 Hz İsa göğe yükseldi mi?5 İsa kim öldürdü?6 Hz İsa neden gökten inecek?7 Hz İsa nin yerine kim çarmıha gerildi?8 Hz İsa kim öldürdü?Kurana göre Hz isa öldü mü?Kur'an'a göre İsa çarmıha gerilmemiş, ancak Tanrı tarafından fiziksel olarak göğe yükseltilmiştir ve dolayısıyla hiç neden öldürdüler?Yazarlara göre Hz. İsa Roma'nın ağır vergi sistemine, Yahudi otoritelerinin sömürüsüne ve Yahudi sarraflara başkaldırdığı için Hz İsa nasıl öldü?İsa'ya tanrılık veya tanrının oğlu gibi sıfatların onun vefatından sonra yakıştırıldığını söyler. Kuran, Hz. İsa'nın idam edilerek ölmediğini kesinlikle ifade etmektedir. 'Onlar İsa'yı öldürmediler, asmadılar fakat onlara öyle İsa göğe yükseldi mi?Hristiyan öğretisindeki miraç günlerinden biridir. İsa'nın öldükten 3 gün sonra dirildiğine ve birçok insana görüldükten sonra, 40. günde havarilere görünüp, göğe, Tanrı'nın yanına yükseldiğine inanılır. İsa'nın Göğe Yükselişi Bayramı'nın tatil günü olmadığı ülkelerde, bayram hemen ardından gelen pazar günü kim öldürdü?Romalı tarihçiler Josephus ve Tacitus'a göre göre İsa, vali Pilate tarafından çarmıha İsa neden gökten inecek?İsa'nın gökten yere inmesi, güneşin batıdan doğması gibi peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin haber verdiği kıyamet alâmetleri haktır.” Bu ayette Hz. İsa'nın kıyamet için bir bilgi olduğu belirtilerek ahir zamanda onun tekrar dünyaya döneceğine işaret İsa nin yerine kim çarmıha gerildi?İslâmî rivayetlere göre çarmıha gerilen kişi, Îsâ'nın yerini yahudilere ve Roma makamlarına gösteren Yahuda İskaryot'tur. Hain Yahuda tam Îsâ'yı ele vereceği sırada Îsâ'nın sûretine büründürülmüş ve Îsâ yerine çarmıha kendisi İsa kim öldürdü?Romalı tarihçiler Josephus ve Tacitus'a göre göre İsa, vali Pilate tarafından çarmıha yollandı.
“Halbuki onu öldürmediler, onu salbetmediler asmadılar da. Onlara İsa gibi gösterildi. Aksine, Allah onu kendine yükseltmiştir." Nisa, 157-158 “Ey İsa, seni ancak ben öldüreceğim. Yani, seni inkârcıların öldürmesinden koruyacağım. Ve seni kendi ecelinle öldüreceğim. Seni kendime yükselteceğim. İnkârcılardan temiz kılacağım.” Âl-i İmran, 3/55 Birinci ayette Yahudilerin çarmıha gererek öldürdükleri şahsın as. olmadığı, ona benzetilen bir başka kişiyi öldürdükleri açıkça beyan edilmektedir. Tefsir alimlerinin çoğunluğu,”onun öldürülmeyip Allah’a yükseltildiğinden” hareket ederek, bedeniyle birlikte dördüncü kat semada yaşadığını ifade etmişlerdir. İkinci ayette, gelecek zaman kullanılmıştır. Bu ayete göre de onun ölmüş olduğu kesin değildir, ancak kıyametten önce mutlaka ölümü tadacaktır. Bunun ne zaman vuku bulacağı ise ayette açıkça ifade edilmemişti. Bu noktada iki ayrı görüş ortaya konulmuş bulunuyor. Birisi, semaya yükseltilmesini müteakip ölümü tattığı, ikincisi ise kıyamete kadar bu hal üzere bekleyip kıyamete yakın tekrar yere ineceği ve bu inişten sonra öleceği. Bu ikinci şıkkı akıllarına sığıştıramayanlar işi münakaşa ortamına çeker, bunun olamayacağını, yıldızlar aleminin çok ötesindeki dördüncü kat semada bir insanın canlı olarak kalamayacağını savunurlar. Bu noktada şunu söylemeden geçemeyeceğim Cenab-ı Hak insan ruhunu yerde iken de semalara yükseldiğinde de atmosfersiz yaşatır; yeme ve içmeye muhtaç olmaksızın hayatını devam ettirir. Ruh için ve melekler için koyduğu bu kanunu, Hz. İsa’nın semaya ref’edilen bedeni için de icra etse, buna kim ve hangi mantıkla karşı çıkabilir? Nitekim, tefsirlerde onun bedeninin “yeme, içme, şehvet ve sair alakalardan kurtarılmış olarak meleklerin karargâhı bir makama yükseltildiği” önemle vurgulanır. Bu ayette öncelikli olarak üzerinde durulması gereken kısım, "seni Ben vefat ettireceğim" cümlesidir. Ayette yer alan "vefat ettirmek" kelimelerinin anlamları incelendiğinde ortaya önemli bir gerçek çıkmaktadır. "Vefat ettirmek" Türkçede kullanılan ölüm anlamından farklı anlamlara gelmektedir. Türkçe meallerde öldürme ya da vefat ettirme olarak çevrilen kelime, Arapçada "teveffa" kökünden türemiştir ve bu kelime ölüm manasına değil, "canın alınması", "teslim alınması" manalarına gelmektedir. İnsanın canının alınmasının ise her zaman ölüm anlamına gelmediği yine Kuran'da bize bildirilmektedir. Örneğin "teveffa" kelimesinin geçtiği bir ayette insanın ölümünden değil, uykuda canının alınmasından bahsedilmektedir Allah, ölecekleri mevt zaman canlarını alır teveffa; ölmeyeni de uykusunda canını alır lem temut. Böylece, kendisi hakkında ölüm kararı el mevte verilmiş olanı tutar, öbürüsünü ise adı konulmuş bir ecele kadar salıverir... Zümer Suresi, 42 Ne zaman onlara Allah Katından yanlarındakini doğrulayan bir elçi gelse, kitap verilenlerden birtakımı, sanki bilmiyorlarmış gibi Allah'ın Kitabı'nı arkalarına attılar. Bakara Suresi, 101 Bu ayette "vefat ettirme" olarak tercüme edilen kelime ile, Al-i İmran Suresi'nin 55. ayetinde kullanılan kelime aynıdır, yani her iki ayette de "teveffa" kelimesi geçmektedir. İnsanın, gece içinde bulunduğu durum ölüm olmadığına göre yukarıdaki ayette kullanılan "teveffakum" kelimesi ölüme işaret etmemekte, "geceleyin canlarınızı alan" anlamına gelmektedir. Eğer "teveffa" kelimesi ölüm anlamında kullanılacaksa, o zaman tüm insanların her gece uyuyarak geçirdikleri vakitte biyolojik olarak öldüklerini söylemek gerekecektir. Bu durumda Hz. İsa'nın da hayatı boyunca uyuduğu her gece öldüğünü, diğer bir deyişle binlerce kere öldüğünü iddia etmek gerekir ki, bu akla ve mantığa aykırıdır. Uykunun bir tür vefat olarak değerlendirildiğini, ancak bununla biyolojik ölümün kast edilmediğini gösteren örneklerden biri de Peygamber Efendimiz sav'in uykusundan kalktığı zaman "Bizi öldürdükten sonra dirilten Allah'a hamdolsun" dediğini bildiren hadis-i Hiç şüphesiz, Hz. Muhammed sav bu hikmetli sözüyle, uyunduğu zaman biyojik manada ölüm gerçekleştiğine değil, uyuyan insanın bizim anladığımızdan farklı bir anlamda "canının alındığına" dikkat çekmiştir. Ünlü İslam alimi ve müfessir İbn Kesir de, Al-i İmran Suresi'nin tefsirini yaparken, diğer pek çok delil ile birlikte söz konusu hadis-i şerifi kullanmıştır. İbn Kesir'in tefsirinde, "teveffa" kelimesinin uykuya işaret ettiği, aynı kelimenin diğer ayetlerde ne şekilde yer aldığı gösterilerek açıklanır. Bu açıklamaların ardından, İbn Kesir, İbn Ebu Hatim'den rivayet edilen bir hadisi de kullanarak kanaatini şöyle ifade eder İbn Ebu Hatim diyor ki; "Bize babam... Hasan'dan rivayet etti ki, o, 'Seni vefat ettireceğim..." ayeti hakkında şu açıklamada bulunmuştur Burası, 'Seni uyku ölümü ile öldüreceğim, yani uyutacağım' anlamındadır ki, Allah Teala Hz. İsa'yı uykuda iken göğe kaldırmıştır... Cenab-ı Hak, Hz. İsa'yı şüphe götürmeyen bir gerçek olarak, uyku ile vefat ettirdikten sonra göğe çekmiş ve o dönemde kendisine eziyet eden Yahudilerin eziyetlerinden İslam alimlerinden Muhammed Zahid el-Kevseri ise, "teveffa" kelimesinin anlamını incelerken, ayette bu kelimenin ölüm manası taşımadığını ifade etmiş ve Zümer Suresi'nin 42. ayetinde geçen "mevt" kelimesine dikkat çekmiştir Eğer Hz. İsa ölmüş olsaydı ki bu doğru değildir, "Allah ölüm vakti gelen nefisleri vefat ettirir." Zümer Suresi, 42 mealindeki ayette yer alan ve ölüm anlamına gelen "mevt" kelimesi bildirilmezdi... Şayet iddia edildiği gibi Allah-u Teala adi ölümü biyolojik anlamda ölümü bildirmiş olsaydı, bu açıkça haber verilirdi. Madem ki Allah, Yahudilerin Hz. İsa'yı öldürmediğinden, vefattan ve göğe yükselmekten bahsetmektedir, o halde burada normal ölümün dışında bir mana Kevseri ile aynı dönemde yaşamış olan Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi ise, Zümer Suresi'nin 42. ayetini delil olarak göstererek, "Şayet teveffa kelimesini, "öldürme" anlamında alsaydık, ruhların da ölmesi gerekmektedir." yorumunu Nitekim İslam alimi Mevdudi'nin Kuran tefsirinde de, Al-i İmran Suresi'nin 55. ayetinde geçen Maide Suresi'nin 117. ayetinde de aynı kelime kullanılmaktadır "müteveffi" kelimesi için şu açıklamada bulunulmaktadır Arapça metindeki "müteveffi" kelimesi, "teslim almak" ve "can almak" anlamlarına gelen 'teveffa" kelimesinden gelir; fakat burada mecazi anlamda kulanılmıştır. Burada "görevden alma" anlamına İslam tarihinin ilk müfessirlerinden biri olarak kabul edilen Maturidi de, ayette Hz. İsa'nın bilinen biyolojik anlamda ölümünden bahsedilmediğini ifade etmiştir Ayette kast edilen şey, ölüm anlamındaki vefat değil, bedenin dünyadan alınması anlamındaki İslam alimleri, teveffa kelimesinin ayette geçen hali olan "müteveffiyke" kelimesini yorumlarken Hz. İsa'nın ölmediği, Allah Katına yükseltildiği ve kıyametten önce yeryüzüne tekrar döneceği konusunda ittifak sağlamışlardır. Örneğin, ünlü tefsir alimi Taberi, "müteveffiyke" kelimesinin "yerden almak" manasında kullanıldığını ifade eder ve ayeti şu şekilde açıklar Bize göre en sıhhatli görüş bu kelimeyi "kabzetmek", "yerden çekmek" manasında almaktır. Buna göre ayetin anlamı; "seni yerden alıp, göklere çekerim" şeklinde olur. Ayetin devamı da, ahir zamanda inkarcılara karşı olan galibiyete dikkat çekmekle bu fikri teyid eder Bu açıklamanın devamında Taberi, "müteveffiyke" kelimesinin anlamı ile ilgili diğer yorumlara da yer vermektedir. Kelimenin bir tür uyku olarak açıklanması da, İslam alimleri arasında kabul gören bir yorumdur. Mısırlı alim Halil Herras, Hasan Basri'ye göre bu ifadeden maksadın "Ben seni uyutup, uyku halindeyken kaldırıp Katıma yükselteceğim" olduğunu ifade eder. Celaluddin es-Suyuti ise tefsirinde, sahih hadislere dayanarak Hz. İsa'nın ölmediğini açıklar ve şöyle der O halde Hz. İsa göğe çıkarıldı ve kıyametten önce gelecektir. Yazılar birçok farklı kaynaktan elde ediilmiştir.
hz isa öldü mü ayet